506 sayılı Yasanın değişik 80. maddesinde Kurumun prim vb. alacakları için genel kuraldan ayrılan bir temerrüt faizi düzenlemesine yer verildiği, her ne kadar burada gecikme zammından söz edilmekte ise de, prim borcunun zamanında ödenmemesi halinde Kurumca talep edilecek karşılık kamu hukuku karakterli bir para alacağı için öngörülen (nitelikli) temerrüt faizinden ibaret olup, genel ilke uyarınca buna ayrıca temerrüt faizi yürütülmesine yasaca olanak bulunmadığı-
Kamu alacağının tahsili için davacıya tebliğ edilen ödeme emri nedeniyle, borçlu olmadığının tespiti istemi-
Taraflar arasındaki iflas davası-
Vergi alacağının zamanaşımına uğramış olup olmadığının, bu yönde bir savunma alması bile doğrudan doğruya gözetileceği—
Kefalet edilen borcun, alacaklısı yönünden amme alacağı niteliği taşıdığının kefil tarafından, kefalet sırasında bilinmekte olduğunun; yani anılan şirket yetkilisinin, temsil ve ilzama yetkili olduğu şirketin bir amme alacağına kefil olduğunu bilerek 14.02.2001 tarihli kefalet senedini imzaladığının açıkça anlaşıldığı-
Dernek yönetim kurulu üyeleri arasında temsil ve ilzam yetkisi olanların, derneğin prim borcundan dolayı dernekle birlikte müteselsilen sorumlu olacakları, ancak temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan diğer üyelerin icrai yetkilerinin bulunmaması hususunun "haklı neden" oluşturduğu bu nedenle temsil ve ilzam yetkileri bulunmayan dönemde tahakkuk etmiş prim borçlarından dolayı müteselsil sorumluluklarının olmadığının kabulü gerekeceği-
Sıra cetveline ilişkin şikayette, borçluya ait taşınmazın Antalya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/6577 esas sayılı dosyasında satışı yapılmadan şikayet olunan tarafından kamu alacağına istinaden haciz konulduğunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun’un 21/1. maddesi gereğince şikayet olunan kamu haczinin bu hacze iştirak etmesinde ve aralarında satış bedelinin garameten paylaştırılmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İşçi alacaklarının iflas halinde birinci sırada imtiyazlı ise de, hacze iştirak halinde İİK'nın 100. maddesindeki sayılan koşullara sahip olmaması halinde haciz tarihi daha önce olan alacaklıların önüne geçemeyeceği-
Takip dayanağı ilam kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamı olmayıp, şuyulandırma bedelinin arttırılmasına ilişkin olduğu bu nedenle Anayasa’nın 46/son maddesi kapsamında faiz talebi ve uygulanmasının doğru olmadığı-
Sıra cetvelinin satışı yapılan gayrimenkul üzerine ilk haczin konulduğu icra dosyasında düzenlenmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.