Dernek yönetim kurulu üyeleri arasında temsil ve ilzam yetkisi olanların, derneğin prim borcundan dolayı dernekle birlikte müteselsilen sorumlu olacakları, ancak temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan diğer üyelerin icrai yetkilerinin bulunmaması hususunun "haklı neden" oluşturduğu bu nedenle temsil ve ilzam yetkileri bulunmayan dönemde tahakkuk etmiş prim borçlarından dolayı müteselsil sorumluluklarının olmadığının kabulü gerekeceği-
Sıra cetveline ilişkin şikayette, borçluya ait taşınmazın Antalya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/6577 esas sayılı dosyasında satışı yapılmadan şikayet olunan tarafından kamu alacağına istinaden haciz konulduğunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun’un 21/1. maddesi gereğince şikayet olunan kamu haczinin bu hacze iştirak etmesinde ve aralarında satış bedelinin garameten paylaştırılmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İşçi alacaklarının iflas halinde birinci sırada imtiyazlı ise de, hacze iştirak halinde İİK'nın 100. maddesindeki sayılan koşullara sahip olmaması halinde haciz tarihi daha önce olan alacaklıların önüne geçemeyeceği-
Takip dayanağı ilam kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamı olmayıp, şuyulandırma bedelinin arttırılmasına ilişkin olduğu bu nedenle Anayasa’nın 46/son maddesi kapsamında faiz talebi ve uygulanmasının doğru olmadığı-
Sıra cetvelinin satışı yapılan gayrimenkul üzerine ilk haczin konulduğu icra dosyasında düzenlenmesi gerektiği-
İlk önce uygulanan ihtiyati haczin daha sonra kamu alacağından dolayı yapılan kesin hacze iştirak edemeyeceği—
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmesi gerekeceği-
Şikâyetçi vekilinin, şikayet olunan vergi dairesi müdürlüğüne yönelik şikayetinin, mahkemece, önceki hükümde reddedildiği ve red kararı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddedilmesi ile kesinleştiği halde, mahkemece son kurulan hükümde bu husus gözardı edilerek, şikayet olunan vergi dairesi müdürlüğü yönünden de sonuç doğuracak şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle şikayet olunan vergi dairesi müdürlüğü lehine bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekeceği-
Toplu konut kredisi ve borçlanma sözleşmesi gereğince ödenmeyen banka alacağının tahsili istemi-
Tanık anlatımlarından davalı adına olan ticari işlerin kocası tarafından yürütüldüğü, taşınmazı satın alan 3. kişinin davalının kocası ile ortak olduğu anlaşıldığından, üçüncü kişinin borçlunun durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun kabulü gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.