Takibe konu boşanma ilamında; tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine ve çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de; anılan nafakanın alacaklısı kendisine velayet görevi verilen anne olduğundan, velayet sonlanana kadar nafakaların anne tarafından talep edilebileceğinin kabulü gerektiği-
Yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerekeceği; yardım nafakasının, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödev olduğu, bu nedenle kanun koyucunun, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmadığı, kanuni bir görev olarak düzenlediği, yardım nafakasının belirtilen nitelikleri nedeniyle, tarafların ekonomik ve sosyal durumunun tam olarak belirlenmesi gerekeceği-
Reşit olan çocuklar adına annelerinin iştirak nafakası isteyemeyeceği, şart- ları var ise reşit çocuğun yardım nafakası talebinde bulunabileceği–
Onsekiz yaşını tamamlamış ve çalışmasına engel bir durumu bulunmayan kız çocuğuna, babasının nafaka ödemek yükümlülüğü bulunmadığı–
Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebileceği, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmeyeceği-
Alacaklı annenin, müşterek çocuk için hüküm altına alınan ve ergin olduğu tarihe kadar devam eden birikmiş “iştirak nafakası” alacağını takibe koyma hak ve sıfatının bulunduğu; babanın çocuğuna bakma yükümlülüğünün onun ergin olması ile sona ereceğini, küçük (çocuk) ergin olduktan sonra eğitimine devam ediyorsa, kendi ihtiyacı için babasına karşı “yardım nafakası” açarak talepte bulunabileceği-
Tedbir nafakası davalarında hükmedilecek nafakaya dava tarihinden geçerli olacak şekilde hükmedilmesi gerekeceği, kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilmiş olmasının doğru olmayacağı-
Davacının emekli maaşı aldığı, 1.432.36 TL olan maaşının 207.20 TL bölümünün nafaka ödemesi için kesildiği, davacının boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödediği, kira ödemediği,yeniden evlendiği tespit edildiğinden davacının boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödeyecek gelire sahip olduğu; yardım nafakasına muhtaç durumda olmadığı-
Taraflar arasında görülen nafaka davasında, davalının 18 yaşını doldurmuş olması ve sigortalı bir işte çalışıyor olması nedeniyle iştirak nafakasının kaldırılmasının talep edildiği, davalının, halen üniversite hayatı devam ettiğinden ve ekonomik gücü de yetersiz olduğundan davanın reddini dilediği, iştirak nafakasının yardım nafakasına dönüşmesinin çocuk ergen olduğu halde eğitimi devam ediyorsa mümkün olduğu, davalının eğitime devam etmesi sebebiyle şartları değerlendirilerek, tarafların gelir ve içinde bulundukları muhtaçlık durumu, yoksulluğa düşecek olma şartı göz önünde bulundurularak nafakanın kaldırılmayarak yardım nafakası olarak devamının gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.