Alacaklı annenin, müşterek çocuk için hüküm altına alınan ve ergin olduğu tarihe kadar devam eden birikmiş “iştirak nafakası” alacağını takibe koyma hak ve sıfatının bulunduğu; babanın çocuğuna bakma yükümlülüğünün onun ergin olması ile sona ereceğini, küçük (çocuk) ergin olduktan sonra eğitimine devam ediyorsa, kendi ihtiyacı için babasına karşı “yardım nafakası” açarak talepte bulunabileceği-
Tedbir nafakası davalarında hükmedilecek nafakaya dava tarihinden geçerli olacak şekilde hükmedilmesi gerekeceği, kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilmiş olmasının doğru olmayacağı-
Davacının emekli maaşı aldığı, 1.432.36 TL olan maaşının 207.20 TL bölümünün nafaka ödemesi için kesildiği, davacının boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödediği, kira ödemediği,yeniden evlendiği tespit edildiğinden davacının boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödeyecek gelire sahip olduğu; yardım nafakasına muhtaç durumda olmadığı-
Taraflar arasında görülen nafaka davasında, davalının 18 yaşını doldurmuş olması ve sigortalı bir işte çalışıyor olması nedeniyle iştirak nafakasının kaldırılmasının talep edildiği, davalının, halen üniversite hayatı devam ettiğinden ve ekonomik gücü de yetersiz olduğundan davanın reddini dilediği, iştirak nafakasının yardım nafakasına dönüşmesinin çocuk ergen olduğu halde eğitimi devam ediyorsa mümkün olduğu, davalının eğitime devam etmesi sebebiyle şartları değerlendirilerek, tarafların gelir ve içinde bulundukları muhtaçlık durumu, yoksulluğa düşecek olma şartı göz önünde bulundurularak nafakanın kaldırılmayarak yardım nafakası olarak devamının gerektiği-
Boşanma davası devam ederken kesinleşen yabancı mahkeme boşanma kararının, tanıma kararı ile kesinleştiği andan itibaren kesin hüküm ifade edeceği; tedbir nafakasına ise boşanma veya ayrılık davasının de­vamı süresince hükmolunabileceği; evliliğin sona ermesinden sonra tedbir nafakasına hükmedilemeyeceği; tarafların yabancı mahkeme kararı ile boşandıkları dikkate alınarak, davacı yararına dava tarihinden bu tarihe kadar geçerli olacak şekilde tedbir nafa­kasına hükmedilmesi gerekeceği-
Okumakta olan kişinin, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebileceği, ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesinin asıl olduğu-
Takibin kesinleşmesinden sonraki bir tarihte, borçlunun emekli maaşının 200.00 TL’lik kısmı için haciz konmasına muvafakat etmesinden sonra, emekli maaşına bu miktar için haciz konması üzerine, şikayet yolu ile “haczin kaldırılmasını” isteyemeyeceği–
TMK. nun 364. maddesi uyarınca, davalı babaanenin de torunu olan küçük R.'nın bakım giderlerine katılma yükümlülüğü mevcut bulunduğu,somut olayda davalının 70 yaşında olup, vefat eden eşi nedeniyle kendisine dul aylığı bağlandığı, 01.07.2013 tarihi itibariyle 1.187,66TL maaş aldığı, eşi adına kayıtlı evde oturduğu, davacının ise dava tarihinde çalışmadığı ve gelirinin olmadığı, küçük R.'nın ise 5 yaşında olduğu anlaşıldığından, mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözönünde bulundurularak, istemin yardım nafakası olmasına göre hakkaniyete uygun az dahi olsa bir miktar nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Davacının ev olarak kullandığı taşınmaza sahip olmasının nafaka takdirinde artı bir değer taşımayacağı, davalılar nafaka ödeyebilecek güçte olduklarından, mahkemece davacı için hakkaniyete uygun bir miktarda yardım nafakasına hükmolunması gerekeceği-
Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, hakkında başlatılan nafaka ilamına dayalı takip sırasında, gerek maaşından haciz yolu ile yapılan kesintiler ile gerekse takip dosyasına ya da alacaklıya haricen yapmış olduğu ödemeler olduğunu ileri sürerek, takibin iptalini talep ettiği davada, alacaklının cevap dilekçesinde kabul ettiği haricen ödeme ve icra dosyasına borçlunun maaşından haciz nedeniyle yapılan kesintiler ile diğer ödemeler de dikkate alınarak, müşterek çocuğun reşit olduğu tarihe kadar takip öncesi biriken ve takip sonrası işlemiş nafaka ve faizi belirlenerek, şikayet tarihi itibari ile dosya borcunun hesaplanması için Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.