Katkı payı alacağı davasında, taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri değil, dava tarihindeki değeri üzerinden davacının katkı payı alacağının belirlenmesinin gerekeceği-
Taşınmaz TMK'nun 219. maddesi gereğince kural olarak edinilmiş mal ise de, aynı Yasa'nın 222/ son maddesine göre davalı tarafından aksinin ispatının mümkün olması gerekeceği-
Davacı kadının, babasının düğünde kendisine hediye ettiği ve mülkiyeti babasına ait olan aracın evlilik birliğinin devamı sırasında koca tarafından satıldığını ileri sürerek, bu sebeple maddi tazminat talep etmesinin, Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından kaynaklanmayıp Borçlar Kanununda yer alan genel hükümlere tabi olduğu ve aile mahkemelerinin görevi dışında olduğu-
Mahkemece kadının dava dışı taşınmaza katkısı olmadığına yönelik kabulü doğru olmadığından kooperatif yoluyla edinilen dava dışı taşınmaza kadının katkı oranı, erkeğin kooperatife üyelik süresi, evlilik tarihi ile tahsis tarihi arasındaki süreler göz önünde bulundurulup hukuk ve hakkaniyete uygun şekilde belirlenerek, dava konusu taşınmazdaki kişisel mal denkleştirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu ve aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabildiğinden davacı 22.02.2012 tarihli dilekçesiyle ıslah yoluna başvurduğu için bu tarihten sonra sunduğu dilekçeler doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı olduğu, artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkı olduğu (TMK 236/1.m) - Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek olmadığı - Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değerlerin esas alınacağı (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m)- Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihinin karar tarihi olduğu- Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimsenin, iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğu, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen malların onların paylı mülkiyetinde sayılacağı, bir eşin bütün mallarının, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği (TMK 222. m)- Davalıya ... TL Emekli Sandığı mevzuatı çerçevesinde Kurumca " çeyiz yardımı" ödemesi yapıldığı hususu sabit olduğundan, bu paranın; davalının kişisel malı niteliğinde olduğu- Mahkemece, konu hesaptaki paranın içerisinde davalının anılan " çeyiz yardımı " parasının mevcut olup olmadığının araştırılıp, çeyiz yardımı var ise, hesaptaki paradan, bu miktarın dışında kalan kısmın katılma alacağı için tasfiyeye tabi tutulması gerekeceği-
Mal rejiminin tasfiyesi ve alacak isteğine ilişkin davaların eşler ve mirasçılar tarafından açılabileceği, eşlerin ya da mirasçıların alacaklıları tarafından mal rejiminin tasfiyesine olanak veren yasal bir düzenlemenin mevcut olmadığı-
Katkı payı alacağı, artık değere katılma alacağı ve ziynet alacağı isteği-
Davacı, meskenin evlilik içinde iki tarafın katkıları ile alınan ortak mal olduğunu açıklayarak TMK’nun ilgili hükümleri gereği mal rejiminin tasfiye edilerek fazla hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmazın yarısının bedeli alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahekemesi'nde bakılacağı-
8. HD. 20.03.2018 T. E: 4001, K: 9671-
Eşlerin taşınmaz üzerindeki katkı payı ve katılma alacağı isteğine ilişkin davada, tarafların evlilik tarihinden itibaren boşanma dava tarihine kadar çalışarak gelir elde ettikleri, davalı adına kayıtlı bulunan taşınmaz bedelinin ödemelerine davacının katkısının bulunduğu, bu döneme ilişkin ödemeler bakımından katkı payı alacağı hesabı yapılacağı, tarafların 01.01.2002 tarihine kadarki toplam gelirlerinden tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ne olacağının belirleneceği, daha sonra toplam tasarruf miktarı karşısında 01.01.2002 tarihine kadarki ödemelere davacı eşin katkı oranının bulunacağı, bulunan bu oranın dava konusu mal varlığının mal ayrılığı rejimine tabi bölümü bakımından belirlenecek dava tarihindeki değeri ile çarpılarak varsa katkı payı alacağının tespit edileceği, gerektiğinde hakkaniyet ilkeleri ve fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesinin göz önünde tutulması ve davacının katkı payı alacağı konusunda bir karar verilmesi gerektiği, katılma alacağı isteğine ilişkin davalarda ise; eklenecek değerlerden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin yarısı üzerinden tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.