Borçlunun kendi borcu sebebiyle yine kendisine ait taşınmazını, alacaklıya kesin borç ipoteği şeklinde ipotek ettirdiğinin, anılan ipoteğin süresiz olarak kurulduğunun anlaşıldığı, bu durumda, alacaklının, borçluya takip öncesi ihbarda bulunması zorunluyken, ihbar olmaksızın, borçlu aleyhine ipoteğe dayalı ilamlı takip başlatılmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, o halde, mahkemece; şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar vermek gerekeceği-
‘Velayetin anneye bırakıldığına’ dair ilamın, ‘çocuk teslimi’ni de içerdiğinden, kesinleşen boşanma ilamında müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmiş olması halinde, alacaklının (annenin) bu ilama dayalı olarak borçluya ‘çocuk teslimine ilişkin ‘örnek: 3 nolu icra emri’ni göndermesi gerekeceği–
İlamda hükmedilen ücreti vekaletinin avukata ait olduğu tartışmasız ise de, ödenmeyen avukatlık ücreti ancak asil adına takibe konularak tahsil edilebileceğinden, İcra takibi de vekil vasıtasıyla yapıldığına göre alacaklı yararına İİK'nun 138. maddesi uyarınca avukatlık ücreti hesaplanacağından, takipte, icra vekalet ücreti istenmesinde yasaya aykırılık olmadığından, mahkemece icra vekalet ücretine yönelik şikayetin reddi gerekeceği-
Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri gönderilmek suretiyle takip yapılmasının mümkün olmadığı-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlıkta; tarafların aralarında düzenlemiş oldukları bedelli ipoteğin kesin borç (ana para) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK'nun 149. maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı-
İpotekli takipte teminat altına alınmış teminat mektubu bedellerinin ve çek garanti tutarlarının karşılığının alacaklı Banka adına açılacak faizsiz bir hesaba depo edilmesi talep edilebileceği-
İcra takibinin dayanağı olan yerel mahkemenin ilamı ile, "İşverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, davacının yasal sürede başvurmasına rağmen işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın davacının kıdemi ve fesih sebebi dikkate alınarak takdiren davacının beş aylık brüt tutar olarak tespitine, davacının işe iade için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer hakları olduğunun tespitine.." şeklinde karar verildiği, görüldüğü üzere bahsi geçen alacaklarla ilgili olarak açık ve net, belirli bir miktar söz konusu olmayıp ilam bu haliyle likit bir alacağın tahsiline dair eda hükmünü içermediğinden ilamlı takibe konu edilmesinin mümkün olmadığı-
İcra emrinde ilamı veren mahkemenin ismi, ilamın tarih ve numarasının bulunmadığından bahisle yapılacak şikayetin yasal 7 günlük süreye tabi olacağı-
İcra takibinin dayanağı olan yerel mahkemenin ilamının, kamulaştırma bedel tespiti ve alacak davasına ilişkin olup, taşınmazın aynı ihtilaf konusu olmadığından takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmeyeceği- Tespit edilen bedele 13.08.2010 tarihinden ilk karar tarihi olan 22.02.2011 gününe kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesine, ........'' hükümlerinin eklenilmesine karar verildiği, takibe dayanak olan ilamın, infazı için kesinleşmesi gereken ilamlardan olmadığı, her ne kadar anılan ilam bozulmuş ise de bozma sonrası verilen kararın Yargıtay'ca düzeltilerek onandığı ve bu ilamla takip alacaklısının alacaklı sıfatının kesinleştiği, ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı yönündeki şikayetin reddi ile usul ekonomisi ilkesi gereği gelinen son aşama nazara alınarak diğer şikayet nedenleri incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Takip dayanağı ilamda borçlunun vekille temsil edilmiş olması halinde –HUMK’nun 62. (şimdi; HMK.' nun 73.) , Teb. K.’nun 11. ve Av. K.’nun 41. maddeleri gereğince- icra emrinin vekile tebliği gerekirken asile tebliğ edilmiş olması usulsüz olduğundan, ‘icra emrinin iptaline’ karar verilmesi gerekirse de, icra emrinin hem aile hem de vekiline ayrı ayrı gönderilmiş olması halinde, artık ‘icra emrinin’ iptaline karar verilmemesi gerekeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.