Takibe konu asıl alacak miktarı, hacizli malların değerinden az olduğundan avukatlık ücretinin takibe konu asıl alacak miktarı üzerinden hesap edilmesi gerekirken davacı taraf yararına daha fazla miktarda vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
“Dava konusu hacizli taşınır mallar üzerindeki haczin yargılama sırasında “kaldırılmış olması” halinde icra mahkemesince “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı” şeklinde karar verilmesi ve davanın açılmasına sebebiyet veren tarafa “yargılama giderleri” nin bu arada “avukatlık ücreti” nin nispi olarak, ayrıca “ilam harcı” na da maktu olarak hükmedilmesi gerekeceği-
8. HD. 24.09.2013 T. E: 7638, K: 13152-
3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına-
Davalının sunduğu belgelerden davaya konu hacizlerin kaldırıldığı, bu itibarla davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla; mahkemece, konusuz kalan davaya ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına, istihkak davasındaki haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama gideri taktirine karar vermek gerektiği-
Hangi adreste yapılan hacze konu mahcuzların dava konusu olduğu yargılama esnasında açıklığa kavuşturulmadığı gibi mahkemece talep konusu olmayan ............. tarihli hacizle ilgili karar verildiği görüldüğünden; mahkemece, 6100 sayılı HMK'nun “Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi” başlıklı 31. maddesi uyarınca, davacının talebi açıklattırılarak, hangi adreste ve hangi tarihte yapılan haczin dava konusu edildiğinin netleştirilmesi, haczin yapıldığı adresin net olmaması halinde gerektiğinde yerinde yapılacak inceleme ile hacze katılan icra memurunun tanıklığı ile adresin belirlenmesi ondan sonra İİK’nın 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin kimin yararına olduğunun tespiti ve sunulan delillerin de buna göre değerlendirilmesi ve dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davasının mal üzerindeki cebri icranın caiz olup olmadığının belirlenmesi amacına yönelmiş bir dava olarak ortaya çıkması ve İİK. nun 97/18 maddesi uyarınca süratle ve diğer davalardan önce karara bağlanmasının gerekmesi birlikte değerlendirildiğinde, takip dayanağı belge ile ilgili olarak görülmekte olan sahtecilik davasının bekletici mesele yapılmasının gerekmediğinin kabulü gerekeceği, öte yandan,dava konusu haczin borçlunun işçisinin huzurunda yapıldığının, bu hacizden önce ......... tarihinde yapılan haciz esnasında borçlunun hazır olduğunun anlaşıldığı, bu koşullarda İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği-
İstihkak davalarının İİK’nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabi oldukları, davanın esastan reddine karar verildiğine göre dava değeri üzerinden karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekeceği, istihkak davalarında dava değerinin ise hacizli malın kıymeti ile alacak miktarından hangisi az ise ona göre tayin edileceği-
Dava konusu haczin, icra takibine konu faturalarda da geçen borçlunun önceki faaliyet adresinde yapıldığı ve üçüncü kişi şirketin borcun doğumundan sonra aynı alanda faaliyet göstermek üzere kurularak kurucu ortaklarının bir kısmı borçlunun ortağı ve yetkilisi olan kimse ile yakın akraba olduğu olayda, İİK. mad. 97/a gereğince mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği, icra müdürünün sehven İİK. mad. 99’u uygulamasının da ispat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurmayacağı- Mahkemece üçüncü kişi şirketin alacaklıdan mal kaçırmak için muvazaalı olarak kurulduğu ya da İİK. mad. 44. ile 6098 s. TBK. mad. 202’nin (818 s. BK. mad. 179’un) uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için, borçlu ve üçüncü kişi şirketlerin ticaret sicil ve vergi kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırarak, üçüncü kişinin, borçlunun envanterinde kayıtlı eşyaları devralıp devralmadığı, borçlunun işçileri ile faaliyetini sürdürüp sürmediği vb. hususları araştırılması gerekeceği, muvazaanın ya da işletme devrinin bulunmadığı sonuçlarına varılırsa da, bu kez üçüncü kişinin sunduğu faturaların mahcuzlara uygunluğu yönünden keşif ve bilirkişi incelemeleri yapılması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.