İcra memurunun takdir yetkisinin, İİK mad. 82 kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, haczi istenen mal veya hakkın üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisi olmadığı- Üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunabileceği veya diğer haciz alacaklısının, ilerde yapılacak sıra cetveline itiraz veya şikayet niteliğindeki başvurularında hacze iştirakın geçerli olmadığının ileri sürülebileceği-
Haciz üçüncü kişi şirketin şube adresinde yapılmış olmakla haciz adresinde borçluya ait herhangi bir belge de bulunmamış olduğundan, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi lehine olduğu- Alacaklı, borçlu şirket hakkında yapılan internet haber sayfaları, dergi röportajı ile borçlu ve üçüncü kişinin defterlerine dayanmış olmasına rağmen, mahkemece sadece üçüncü kişi şirketin defterleri sunulan faturanın mahcuza ilişkin olup olmadığı yönünden denetlenerek, üçüncü kişi ile borçlu şirket arasındaki ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı incelenmeksizin hüküm kurulmuş olduğundan, borçlu şirket ve üçüncü kişi şirket ticari defterleri üzerinde yaptırılacak inceleme ile (açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması göz önünde bulundurularak) üçüncü kişi ile borçlu arasında alacaklının iddia ettiği gibi konsinye satış ilişkisinin bulunup bulunmadığı hususlarını da kapsayacak şekilde bilirkişi raporu alındıktan sonra, dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Temyiz incelemesine konu olan ve İİK 99. maddesi uyarınca alacaklı tarafından açılan istihkak davalarında davanın, istihkak iddiasında bulunan 3. kişi ile dosyanın durumu dikkate alınarak borçluya karşı açılacağı, haciz tutanağı içeriğinden ve dava dilekçesi içeriğinden, davalı 3. kişi H.Ç. tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu, buna rağmen alacaklı tarafça mahcuzun davalı tarafından muvaazalı şekilde 3. kişiye satıldığı iddia edilerek bu kişinin de dava dilekçesinde davalı olarak gösterildiği anlaşıldığından, mahkemece, dava dilekçesinde, davalı olarak gösterilen kişi hakkında taraf sıfatı (pasif husumet ehliyeti) yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, öncelikle dava konusu mahcuzlara ait olduğu ileri sürülen fatura ve serbest meslek makbuzu ile ilgili olarak, düzenleyen şirket ve kişiden dip koçanlarının istenmesi, daha sonra borçlu şirkete ait ticari defterler üzerinde araştırma yapılarak mahcuzlara ilişkin kayıt olup olmadığı, ...... olarak kayıtlı olup olmadığı, incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı, sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususları da nazara alınarak araştırılması; bu araştırma sonucu elde edilecek bilgi ve belgelerin dosyada bulunan diğer deliller ile birlikte değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Haciz adresinin takip dayanağı senette yer alan adres ile aynı olduğu haciz adresinde bulunan ve borçlunun şube adresi olarak işlettiği anlaşılan ........ ünvanlı işyerine ait kira sözleşmesinin, vergi kayıtlarının ve ödeme kaydedici cihazlara ilişkin cihaz levhasının borçlu adına kayıtlı olduğu,yine haciz adresine ilişkin SGK işyeri bildirgesinin borçlu tarafından verilmiş olduğu,dosya kapsamında mevcut haciz tarihinden beş gün sonrasına ilişkin 29.12.2010 tarihli,borçlu ve davacı 3. kişinin eşinin imzalarını içeren vergi yoklama fişinde haciz adresinin borçlu tarafından işletildiğinin,3. kişinin haciz adresinde borçlunun çalışanı iken 2010 yılı Haziran ayında çıkışının verildiğinin, 3. kişinin eşinin ise 01.09.2010 tarihinde işyerinde çalışmaya başladığının beyan edildiği,benzer içerikteki SGK kayıtlarına göre 3. kişinin 03.03.2010-20.06.2010 tarihleri arasında haciz adresinde borçlunun sigortalı işçisi olarak çalıştığı,bu kapsamda İİK 97/a maddesinde düzenlenen karinenin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu,davacı 3. kişinin dayandığı faturaların ise kendi adına olmadığı gibi davalı borçlu adına olduğu ve ayırt edici özelliklerinin bulunmadığı,bu maddi ve hukuki olgular ile mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı 3. kişinin İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde borçlu ile 3. kişi arasındaki uyuşmazlığın esasına ilişkin çözümleme getirmeyen başka bir mahkeme kararının yargılama giderlerinin aidiyetine ilişkin açıklama kısmı kesin delil niteliğinde kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
İstihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında, temyiz incelemesi yapılabilmesi için, icra mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin, belirlenen bu miktarı geçmesinin şart olduğu-
3.kişide bulunan mallar üzerine alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünce haciz konulmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, bu işleme karşı 3.kişilerin istihkak iddiasında bulunabilecekleri; icra memurunun “haciz mahalinde kiracı olduğu” ndan bahisle haciz yapmaktan çekinmesinin “bir hakkın yerine getirilmemesi” niteliğinde olup, süresiz şikayete tabi olduğu-
Borçlu ile karısı adına bankada açılmış olan teselsüllü müşterek hesap üzerine, borçlunun borcundan dolayı -payı oranında- haciz konulduğu anda, borçlunun hesaptaki payını karısına temlik ettiğini bankaya bildirmemiş olması halinde, haczin daha önce noterde yapılan temlike rağmen sonuç doğurmayacağı–
İcra müdürünün hatalı işlemi sonucu alacaklının dava açmak zorunda bırakılması halinde üçüncü kişi dava açmamış ise alacaklının açtığı davayı takip etmekte hukuki yararı bulunmadığı, ancak görülecek davada ispat külfetinin davalı 3.kişiye ait olacağı- Davacı alacaklı lehine % 40 tazminata kararı verebilmek için, istihkak davası üzerine alacaklının alacağını tahsile olanak vermeyecek şekilde takibin talikine (ertelenmesine) karar verilmesi ve yargılama sonunda alacaklının davasının kabulüne karar verilmesi koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği-
Bankacılık Kanunu gereği üyelerinin bir kısmı, Fon'un gösterdiği adaylar arasından icra tetkik merciince seçilen müflis bankanın, iflas idaresinin kararının iptali talepli davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.