Lehine nafakaya hükmedilen çocuk yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunması gerekeceği, borçlu bunun aksini ileri sürerek, velayeti alacaklıya bırakılan müşterek çocuğun 01.11.2011- 17.04.2015 tarihleri arasında kendi yanında kaldığını iddia etmekte olup, bu iddiasının her türlü delille ispatlanabileceği-
Mahkemece, iflasına karar verilen davalı borçlular yönünden iflas idaresi oluştuğuna ve İİK'nın 226. maddesine göre adi tasfiyede iflas masasının kanuni mümessili iflas idaresi olduğuna göre, iflas idaresine tebligat yapılarak, münferiden ya da müştereken temsil durumuna göre iflas idare memuru ya da memurları veya varsa vekili huzuru ile davaya kayıt kabul davası olarak bakılması; iflas idaresince, kaydına karar verilen miktar yönünden davanın konusuz kaldığının kabulü, varsa kabul edilmeyen kısım yönünden ayrıca kayıt kabul davası açılmamışsa alacağın iflas masasına karşı kayıt kabul davası olarak devam edilmesi, diğer davalılar yönünden de uyuşmazlığın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince İİK 71/II ve 33/a maddeleri uyarınca verilmiş olan “zamanaşımı” nedeniyle icranın geri bırakılması” kararından sonra, davacı tarafından genel mahkemede İİK. 33a/II uyarınca “zamanaşımının vaki olmadığının tespiti” konusunda açılmış bir dava bulunup bulunmadığının, açılmışsa sonucunun, tasarrufun iptali davasına bakan mahkemede “bekletici mesele” yapılması gerekeceği- Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisinin de "davacının borçludaki alacağının kesinleşmiş olması" gerektiği-
İcra mahkemesince de belirtildiği üzere icra müdürlüğünün haczi kaldırma yetkisi bulunmuyor ise de; işlemin icra mahkemesi önüne getirilmiş olması durumunda icra mahkemesince denetlenerek, işlemin doğru olduğunun anlaşılması halinde şikayetin reddinin gerekeceği-
Menfi tespit davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar alacaklının takip dosyasında işlem yapma zorunluluğu bulunmadığından 6 aylık zamanaşımı süresinin, menfi tespite ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, bu durumda şikayet tarihinde 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadığından mahkemece icranın geri bırakılması isteminin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulünün isabetsiz olduğu-
İcra müdürlüğüne «100. madde ile ilgili haczin devam ettiğine» ilişkin yapılan açıklamanın, alacaklı tarafından yapılmış bir «takip işlemi» sayılmayacağı ve zamanaşımını kesmeyeceği—
Mahkemenin kararının ancak şekli anlamda kesinleştikten sonra, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceği, buna göre; ihale tarihinde, icranın geri bırakılmasına ilişkin şikayet dosyası derdest olup ihaleden önce bu yönde verilmiş bir karar bulunmadığından ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ihaleden sonra takip iptal edilse dahi ihalenin yasal koşullara uygun olarak yapılmış ise geçerli olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.