İcra mahkemesince İİK 71/II ve 33/a maddeleri uyarınca verilmiş olan “zamanaşımı” nedeniyle icranın geri bırakılması” kararından sonra, davacı tarafından genel mahkemede İİK. 33a/II uyarınca “zamanaşımının vaki olmadığının tespiti” konusunda açılmış bir dava bulunup bulunmadığının, açılmışsa sonucunun, tasarrufun iptali davasına bakan mahkemede “bekletici mesele” yapılması gerekeceği- Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisinin de "davacının borçludaki alacağının kesinleşmiş olması" gerektiği-
İcra mahkemesince de belirtildiği üzere icra müdürlüğünün haczi kaldırma yetkisi bulunmuyor ise de; işlemin icra mahkemesi önüne getirilmiş olması durumunda icra mahkemesince denetlenerek, işlemin doğru olduğunun anlaşılması halinde şikayetin reddinin gerekeceği-
Menfi tespit davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar alacaklının takip dosyasında işlem yapma zorunluluğu bulunmadığından 6 aylık zamanaşımı süresinin, menfi tespite ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, bu durumda şikayet tarihinde 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadığından mahkemece icranın geri bırakılması isteminin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulünün isabetsiz olduğu-
İcra müdürlüğüne «100. madde ile ilgili haczin devam ettiğine» ilişkin yapılan açıklamanın, alacaklı tarafından yapılmış bir «takip işlemi» sayılmayacağı ve zamanaşımını kesmeyeceği—
Mahkemenin kararının ancak şekli anlamda kesinleştikten sonra, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceği, buna göre; ihale tarihinde, icranın geri bırakılmasına ilişkin şikayet dosyası derdest olup ihaleden önce bu yönde verilmiş bir karar bulunmadığından ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ihaleden sonra takip iptal edilse dahi ihalenin yasal koşullara uygun olarak yapılmış ise geçerli olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
İ.İ.K. 33/a maddesine göre açılmış zamanaşımının mevcut olmadığının tespiti davası hakkında karar verebilmek için zamanaşımı nedeniyle, icra mahkemesince, icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olması ve bu kararın kesinleşmiş olması gerektiği-
Zamanaşımını kesen işlem kimin hakkında yapılmışsa, ancak ona karşı hüküm ifadeceği-
Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığı iddiası (İİK. mad. 71/2) ile icranın geri bırakılmasını ancak icra takibinin borçlusunun isteyebileceği, hacizli taşınmazı hacizle yükümlü olarak alan yeni malikin icra takibinde borçlu sıfatı olmadığından, İİK. mad. 71'e dayalı olarak icra mahkemesine başvuramayacağı-
İİK'nun 143. maddesine göre alacaklı, cebri icrayı kesintisiz sürdürme iradesini göstererek, borçlunun haczi kabil hiçbir malı bulunmadığının tespiti ile bu halin kesin aciz vesikası ile belirlenmesi halinde, borçluya karşı aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren 20 yıl geçmesiyle borcun zamanaşımına uğrayacağı, ancak aynı Yasa'nın 105. maddesine göre düzenlenen geçici aciz belgesinin ise sadece alacaklıya tasarrufun iptali davası açma hakkı vereceği, bu belge ile zamanaşımının kesilmeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.