Taraflar arasındaki kira ilişkisi 01.09.2014 tarihinde başlamış olup, takibe konu edilen 2014 yılı Temmuz ayı itibariyle taraflar arasındaki kira ilişkisinin başlamamış olduğu gibi, kira sözleşmesinde 2014 yılı Temmuz ayı kirasına ilişkin bir düzenlemenin de bulunmadığı, bu durumda 2014 yılı Temmuz ayı kirası yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece bozma ilamına karşı tarafların beyanlarının alınması sırasında, bozma ilamı gereğine uygun olarak tarafların uyuşmazlıkla ilgili açıklayıcı beyanlarının alınması ve ilk hükümden farklı olarak 1.000.000.000 TL lik kısım için davanın konusuz kaldığı yönünde karar verilmiş olması karşısında, verilen 27.05.2005 günlü karar direnme kararı olmayıp bozmadan esinlenilerek ve yeni olgular eklenerek verilmiş yeni bir hüküm olduğundan yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekeceği-
Davalıının nakden düzenlenmiş bonoların nakdi borca karşılık alındığını savunması ile bonoları talil etmiş sayılmayacağı, davacının bu iddiasını yazılı belge ile kanıtlamak zorunda olduğu- Mahkemece davacının bonolara karşı yazılı delillerini değerlendirip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Ana dosyadan tefrikine karar verilen dosyasının karar başlığında sanki tefrik olmamış gibi gösterilmesinin de doğru olmadığı-
Menfi tespit davası-
Asıl dava kısmen kabul edilmiş olup, reddedilen kısım üzerinden davalı yararına nispi oranda vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Malen kaydı içeren senet karşılığı malların teslim edilmediğine ilişkin iddianın davacı tarafından yazılı delille ispatlanması gerekeceği-
Davalı borçlu, “borcun ödenmesi nedeniyle bono aslının icra müdürlüğü tarafından kendisine iade edildiğini, senedi aldıktan sonra imha ettiğini” savunmuştur. Senedin borçlu elinde olması aksi kanıtlanmadıkça borcun ödendiğine karine teşkil eder. Bu durumda senedin borçlu elinde olmasının ödemeye karine teşkil edip etmeyeceği tartışılmadan yazılı gerekçe ile “davanın kabulüne” karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
“Takibe konu senedin teminat için verildiği” ileri sürüldüğünde, bu husus borçlu tarafından belgeye dayanılarak ya da alacaklının ikrarı ile belirlenebileceği, bu halde takibe konu senedin teminat için verildiğinin ispatı üzerine, artık senet kambiyo niteliğini yitireceğinden “takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında taahhütname ismiyle düzenlenen belgenin ve belgede davaya konu takipten bahsedilerek haczin kaldırılmasından itibaren 30 gün içinde bankadan kredi çekip 235.000,00 TL’yi ödediği takdirde yüklenicinin 2.000.000,00 TL ve 185.000,00 TL bedelli senetleri iade edeceği, aksi takdirde haczini yenileyip icraya devam edeceğinin kararlaştırıldığı, bu belgenin TBK mad. 133 kapsamında borcun yenilenmesi niteliğinde olduğu- Borcun yenilenmesi nedeniyle davalı yüklenicinin ancak yeni borcun tahsilini isteyebileceği-
Takip dayanağı bononun ön yüzünde "teminat senedidir" ibaresi mevcut ise de, hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğu açıkça yazılmamış olup, bono üzerindeki bu ibarenin, tek başına senedin teminat senedi olduğu iddiasını ispata yeterli olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.