Somut olayda takip konusu alacağa ilişkin 10.11.2015 tarihli satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı için geçerli kabul edilemeyeceği- Bu durumda adi şekilde yapılmış ve geçersiz olan 10.11.2015 tarihli taşınmaz satım sözleşmesine bağlı olarak kararlaştırılan cezai şarta ait hükümler de geçersiz olduğundan cezai şarta ilişkin takip konusu alacağın da gerçek bir alacak olduğundan bahsedilemeyeceği- Bu durumda eldeki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 277 vd. gereğince açılan tasarrufun iptali davasının, batıl tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde açılması gerekeceği (İİK. mad. 284), anılan süre hakdüşürücü süre olduğundan mahkemece davanın süresinde açılıp açılmadığının re'sen araştırılması gerekeceği- "Dava koşulu" yokluğu nedeniyle davanın reddi halinde davalılar yararın maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak 6183 sayılı Kanunun 55. maddesine dayalı açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, “böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeninin ileri sürülemeyeceği - Tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmekte olup 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacağı-
Resmi kurumlarda geçen sigortalı çalışmalarla ilgili olarak işverence düzenlenen ücret tediye bordroları ile sigorta primlerinin kesildiği anlaşıldığından, on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği-
Davalının evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamış olması (başka birinden hamile kalması ve evlilik birliği içinde doğum yapması) boşanma davasında davalı için kusur oluşturmasa da, koşullarının varlığı halinde evliliğin nispi butlan ile iptali davasına konu olabileceği- Evlilik birliği kurulmadan önceki nedenlere dayanılarak boşanma davası açılamayacağı- Evlilik birliği kurulduktan sonra davalıdan kaynaklanan başkaca bir kusurlu davranış da ispatlanamadığından boşanma davasının reddi gerektiği-
Humk`nun 409. Maddesinin 2. Fıkrası hükmünün, Yargıtay’dan karar bozularak geri gönderilen davalara da uygulanacağı-
Kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemi-
TTK.’nun 732. maddesine göre açılacak alacak davasının, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasından itibaren bir yıllık süre içinde açılması gerekeceği-
Şuf’a davasının, satış tarihinden itibaren üç yıllık süre geçmeden şuf’alı payı satın almış olan kimseye karşı açılması gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay bozma ilamı yanlış yorumlanarak, daha öncesinde kaldırılmasına karar verdiği, dolayısıyla hükümsüz hale gelen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacının yaptığı istinaf başvurusunun tekrardan incelenerek başvurunun esastan reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.