Humk`nun 409. Maddesinin 2. Fıkrası hükmünün, Yargıtay’dan karar bozularak geri gönderilen davalara da uygulanacağı-
Kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemi-
TTK.’nun 732. maddesine göre açılacak alacak davasının, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasından itibaren bir yıllık süre içinde açılması gerekeceği-
Şuf’a davasının, satış tarihinden itibaren üç yıllık süre geçmeden şuf’alı payı satın almış olan kimseye karşı açılması gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay bozma ilamı yanlış yorumlanarak, daha öncesinde kaldırılmasına karar verdiği, dolayısıyla hükümsüz hale gelen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacının yaptığı istinaf başvurusunun tekrardan incelenerek başvurunun esastan reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Hazine adına kayıtlı olup 40 yılı aşkın bir süreden beri murislerinin kullanımında olan davacılara kaldığını ve davacıların zilyetliğinde olduğu söylenen taşınmaz üzerinde bulunduğu belirtilen naylon seraların, mahkemece emsal olarak kabul edilen ve hükme dayanak yapılan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/8-518 Esas 2009/573 Karar sayılı ilamında kişisel hakka konu olduğu belirtilen ''sabit ve hafif nitelikte olmayan yapı'' olarak kabulü mümkün olmadığından davacının ne ayni ne de kişisel hakkı söz konusu olmadığına göre, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik TMK'nun 981 vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği, zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda da görevin; sulh hukuk mahkemesine ait olduğu-
“Aldatma (hile) ” hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil olmazsa tazminat isteği- TBK. mad. 39/1 uyarınca bir yıllık hak düşürücü sürenin öğrenme tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, davacının öğrenme tarihi olarak ileri sürdüğü tarihin esas alınacağı, diğer tarafın öğrenmenin daha önce olduğunu iddia etmesi durumunda bu iddiasını ispat zorunluluğunda olduğu-
Davacı SGK.'nın 6183 s. K. mad. 24 vd. gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkin açtığı davanın sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinde görülmesi gerektiği- (5510 s. K. ad. 88, 101)-
Davaya konu kooperatif üyelik ve durak hakkının davalının mülkiyetinde değilse kendisine ait olmayan hattı diğer davalıya mülkiyet olarak devir etmesinin (tasarrufta bulunmasının) mümkün olmayacağı- Dava konusu edilen hat üzerine haciz konulması ve hattın açık artırma ile satılmasının mümkün olmadığı, zira böyle bir hat, İİK'nda haczedilebilir bir mal, hak ya da alacak olarak öngörülmediği (12. HD. 27.04.2004 T.6198/10380; 3.12.2004 T. 20157/25034 kararları da bu yöndedir), kaldı ki muvazaa davası sonunda verilen bir kabul kararı üzerine cebri icra yetkisi verilecek bir hak da söz konusu olmayacağı, başka bir söyleyişle icra dairesince satışa çıkarılacak bir mal veya hak da bulunmayacağı, sonuçta davaya konu edilen kooperatif üyelik ve durak hakkı ile ilgili borçlunun yaptığı iptale tabi bir tasarruftan söz edilemeyeceği-
Hukuki ehliyetsizlik ve aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil talebine-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.