22. HD. 06.11.2018 T. E: 13680, K: 23743-
Şikayetçi borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece alacaklıya cevap hakkı tanınmadan dosya üzerinden karar verildiği görüldüğünden, mahkemece, İİK'nun 18. maddesi gereğince duruşma açılarak taraf beyanları alındıktan sonra karar verilmesi gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Temyize konu kararda, hüküm altına alınanın ne olduğunun gösterilmediği ve sadece ''davanın kabulüne, borçlu aleyhine asıl alacak miktarının %20'si tutarında 1.827,39 TL kötü niyet tazminatına hükmedilmesine'' sözleriyle yetinildiği, bu haliyle, HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olarak hüküm fıkrasının açık yazılmamış olmasının doğru olmadığı-
Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, dava açma konusunda emir vermeye yetkili makam ve bu makamın fiil ve zararı öğrenme tarihi belirlenip, bu tarihten itibaren zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı hususu üzerinde durularak, zamanaşımı süresinin dolduğu kanaatine varılması halinde işin esasına girilmeksizin, yalnızca zamanaşımı yönünden bir karar verilmesi gerektiği-
Dava ilamlı takipte ödeme ve zamanaşımı iddiasına ilişkin olup, borçlunun yedi günlük yasal sürede takip öncesi ödemeye ilişkin itirazda bulunduğu ve ödemeye ilişkin belgeyi temyiz aşamasında sunduğu, bu durumda, 'tutanak başlıklı' alacaklı temsilcisinin imzası bulunan çek ile ödemeye ilişkin belge aslı borçludan istenerek, duruşmada alacaklı tarafa gösterilip, beyanı alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun yetki itirazı kabul edildiğine göre, bu kabul kararı ile takibin durmuş olacağı ve duran takipte de (yetki itirazının kabulüne karar verildiği tarihten itibaren) zamanaşımının işlemeyeceği- Takip tarihi ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği tarih arasında 6 aylık zamanaşımı süresi de dolmadığından mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazının reddi gerektiği-
Yargılama giderinin hükümden sonra tavzihle yazılmasına ilişkin olarak yapılacak usul işlemine cevaz veren bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, davacının tavzih talebine uygun olarak yapılacak işlemin, hükmün değiştirilmesi mahiyetinde olduğu, hakimin dosyadan el çekmesinden sonra, hükümde anılan tarzda bir değişiklik yapma yetkisinin bulunmadığı gözetilerek; davalının tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takibin kesinleşmesinden sonra, takip konusu çekin, son işlem tarihinden itibaren altı ay işlemsiz bırakılması halinde, icra mahkemesince “takibin talikine” değil “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Davacı ile davalı arasında imzalanan bina yapım inşaatı için inşaat all risk sigorta poliçesi gereği sigortalı binada meydana gelen hasar bedelinin davalıdan tahsili talebine-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.