Sanığın üzerine atılı suçtan dolayı yapılan yargılamada, şikayetçi veya vekilinin kabul edilen mazeretleri dışında duruşmalara katılmaları zorunlu olup, mahkemece yapılan yargılama sırasında düzenlenen duruşma tutanağının incelenmesinden “şikayetçi veya vekilinin oturuma katılıp katılmadığının anlaşılamaması karşısında”, anılan tarihteki duruşmaya şikayetçi veya vekilinin iştirak edip etmediği usulüne uygun olarak araştırılarak, katılmadığının belirlenmesi halinde “şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine” karar verilmesi gerekeceği-
Ana sözleşmede "şirket sermayesinin arttırılması" hususunda bütün ortakların ittifakla karar vermesi gerektiği yönünde düzenleme yer alırken, alınan diğer kararlarla ilgili ana sözleşmede ayrıca bir nisaba yer verilmemiş olduğu ve Türk Ticaret Kanunu’nun limited şirketlere ilişkin düzenlemelerinde ise kanunkoyucu, olağan kararlar için 620. maddede, önemli kararlar için 621. maddede farklı nisaplar öngörüldüğü gözetildiğinde, mahkemece, toplantıda alınan kararların niteliği ve aranması gerekli nisaplar itibariyle ayrı ayrı değerlendirme yapılarak kararların yokluğu yada iptali gerekip gerekmediği sonucuna varılması gerektiği, toplantıda alınan kararların tümüyle yokluğuna karar verilemeyeceği-
Haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlunun haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak, bu hakkından vazgeçebileceği-
«Mal Beyanında Bulunmama» Suçu (İİK. 337/I) - İflâs kararının verilmesiyle, müflis aleyhindeki takiplerin duracağından ve iflâs kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşeceğinden, mal beyanında bulunmamış olan müflisin İİK 337'ye göre cezalandırılamayacağı (Hakkında "iflâs kararı" verilmiş olan sanığın (borçlunun=müflisin) "mal beyanında bulunma" suçundan dolayı cezalandırılamayacağı)–
Haciz tutanağında "borçlunun haczi kabil malının bulunmadığının" ya da "borçlunun borcu karşılayacak yeterli malının bulunmadığının" belirtilmiş olması halinde, bu tutanağın "aciz vesikası" sayılacağı (niteliğinde olacağı)–
Belediyenin hacze konu banka hesabının havuz hesabı niteliğinde olması halinde, borçlu belediyenin haczedilmezlik hakkından açıkça feragat etmiş olacağı- Belediye Kanununda 6552 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceği ve bu tarihten sonra icra müdürlüğünce borçlu belediyeye -5393 s. Belediye Kanunu mad. 15/son uyarınca- borca yetecek mal göstermesi için muhtıra tebliğ edilmeden, "doğrudan" haciz konulmasının usulsüz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.