İki haftalık bilirkişi rapruna itiraz süresi dolmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
"Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı taraf ile protokol yaptıklarını ve ödemeleri bulunmadığının borcun kalmadığı"ndan bahisle takibin iptali ile satışın durdurulmasına ilişkin yapılan şikayet üzerine, icra mahkemesince duruşma açılarak, tarafların iddia ve delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Yükleniciye devredilen pay avans niteliğinde olduğundan, yüklenicinin edimini yerine getirmediği durumlarda ondan pay devralan üçüncü kişilerin hak sahibi olmalarının mümkün olmadığı, bu sebeple üçüncü kişilerin TMK'nun 1023. maddesindeki iyiniyet kuralından faydalanamayacakları ve aynı Yasa'nın 1024. maddesi gereği yükleniciden pay satın alan kişilerin bu alımlarının korunmayacağı-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin davada, taşınmazın maliklerine husumet tevcih edilmesi, taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekip yıkımına karar verilen merdiven alanı bakımından fen bilirkişi raporuna atıfta bulunulmaması, yıkılacak kısım ve miktarının hüküm yerinde açıklanmamış olmasının da infazda tereddüde yol açacağı-
Tereke adına takip edilecek olan davada tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanmasının veya davanın terekeye mümessil tayin edilerek sürdürülmesinin zorunlu olduğu-
Davacı Hazinenin TMK.nun 501 veya 588. maddeleri çerçevesinde hareket etmesi gerekirken TMK.nun 713.maddesine dayalı dava açmasının usule aykırı düşeceği-
Satış silsilesi içerisinde ilk satışın yapıldığı kişinin de tasarrufun iptali davasına dahil edilmesi gerektiği-
İtirazın iptali-
Kural olarak; kadim yolların ve kapanmamış yolların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı, ancak, kadastroda yol olarak belirlenen yerler ile kapanmış yolların koşulları oluştuğu taktirde zilyetlikle kazanılmasının olanaklı olduğu, bundan ayrı, ıslah yoluyla davanın tarafının değiştirilmesinin kural olarak mümkün olmadığı, ancak, TMK.nun 713/1. maddesine dayalı tescil davalarında, aynı kanunun 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliği yasal hasım olduğundan ve bu tür davalar kamusal yönü ağırlıklı davalardan olması nedeniyle istisnai olarak ıslah yoluyla her zaman doğru hasıma davanın yöneltilmesinin mümkün olabileceği, hatta davada taraf gösterilmese dahi sonradan davanın bunlara yöneltilmesinin ve taraf teşkilinin sağlanmasının mümkün olduğu-
Hukuk mahkemelerinde asıl olan tarafların huzuru ile yargılamanın yürütülmesi olup usulün olanak tanıdığı hallerde duruşmaya gelinmese dahi ilgilinin yokluğunda yargılamanın yürütüldüğü hallerde olduğu, bu gibi durumlarda gerekli uyarıyı taşıyan çağrı kağıdının tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, kanıtlar toplanarak sonuca ulaşılması gerekeceği, bu itibarla tebligat bilgilendirme özelliği yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemi olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.