Tereke adına takip edilecek olan davada tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanmasının veya davanın terekeye mümessil tayin edilerek sürdürülmesinin zorunlu olduğu-
Davacı Hazinenin TMK.nun 501 veya 588. maddeleri çerçevesinde hareket etmesi gerekirken TMK.nun 713.maddesine dayalı dava açmasının usule aykırı düşeceği-
Satış silsilesi içerisinde ilk satışın yapıldığı kişinin de tasarrufun iptali davasına dahil edilmesi gerektiği-
İtirazın iptali-
Kural olarak; kadim yolların ve kapanmamış yolların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı, ancak, kadastroda yol olarak belirlenen yerler ile kapanmış yolların koşulları oluştuğu taktirde zilyetlikle kazanılmasının olanaklı olduğu, bundan ayrı, ıslah yoluyla davanın tarafının değiştirilmesinin kural olarak mümkün olmadığı, ancak, TMK.nun 713/1. maddesine dayalı tescil davalarında, aynı kanunun 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliği yasal hasım olduğundan ve bu tür davalar kamusal yönü ağırlıklı davalardan olması nedeniyle istisnai olarak ıslah yoluyla her zaman doğru hasıma davanın yöneltilmesinin mümkün olabileceği, hatta davada taraf gösterilmese dahi sonradan davanın bunlara yöneltilmesinin ve taraf teşkilinin sağlanmasının mümkün olduğu-
Hukuk mahkemelerinde asıl olan tarafların huzuru ile yargılamanın yürütülmesi olup usulün olanak tanıdığı hallerde duruşmaya gelinmese dahi ilgilinin yokluğunda yargılamanın yürütüldüğü hallerde olduğu, bu gibi durumlarda gerekli uyarıyı taşıyan çağrı kağıdının tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, kanıtlar toplanarak sonuca ulaşılması gerekeceği, bu itibarla tebligat bilgilendirme özelliği yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemi olduğu-
Somut uyuşmazlıkta, 06/01/2014 tarihinde tebliğ edilen muhtıra ile davacılar vekilinin dahili davalılar ... ve ...'ın TC numaraları ve adreslerinin bildirilmesi istenmiş, 06/01/2014 havale tarihli dilekçe ile davacılar vekili adı geçen dahili davalıların TC numaraları ve adreslerinin ilgili nüfus müdürlüğünden sorulmasını talep etmiştir. Mahkemece nüfus müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevaben ilgili idare 15/01/2014 tarihli yazısında adı geçen davalıların kaydına rastlanmadığını bildirmiştir. Davacılar, tapu kaydında paydaş olan bir kısım dahili davalıların adresini bilmemesi halinde bildirmeye zorlanamaz. Mahkemece ilgili yerlerden araştırılmak suretiyle adreslerin tespit edilmesi gerekmektedir. Davacıya düşen ise bu yazışmalar için yeterli gider avansını yatırmaktan ibarettir. Mahkemece tebligata yarar açık adresin araştırılması için re'sen ilgili yerlere yazı yazılarak adres tespitleri istenmesi ve gerekirse tarafların beyanlarına başvurması geçerli adresin bulunmaması halinde Tebligat Kanununun 28. madde gereğince ilanen tebligat yapılarak böylece taraf teşkilinin sağlaması gerekirken usule aykırı şekilde işi davacıya yüklemek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği-
Bir davanın görülebilmesi için öncelikle davada taraf teşkilinin sağlanması gerekli olup, mirasçılık belgesine göre belirlenecek gerçek mirasçıların davaya dahil edilmelerinin sağlanarak davaya devam edilmesi gerekeceği-
Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 640 ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekeceği, o halde, davacı dışındaki diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekeceği-
Geçit hakkının kaldırılabilmesi için geçit gereksiniminin sona ermesi veya kaldırılması istenen geçitin, geçit lehdarının yüküne oranla çok az yarar sağladığının kanıtlanması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.