Kollektif şirketin iflâsı halinde, şirket alacaklılarının alacaklarını almadıkça, ortakların şahsi alacaklılarının şirket mallarına başvuramayacağı–
Takip dayanağı bononun eski Medeni Kanun’un yürürlükte olduğu dönemde düzenlenmiş olması halinde, kocasının borcuna kefil olmuş olan kadının kefaletinin geçerli olabilmesi için -743 sayılı MK’nun 169. maddesi gereğince- sulh hukuk hakiminin izninin alınmasının zorunlu olduğu—
Aynı alacaktan dolayı birden fazla taşınmaz üzerinde toplu ipotek tesis edilirse, tüm taşınmazların birlikte takibe konu edilmesi, birlikte satışının istenmesi ve birlikte satış kararı verilmesinin zorunlu olduğu (TMK 850, 873)-  İcra hukuk mahkemesi, "satışın iptali" talebinin kesin olarak reddine karar verse de, satışa hazırlık işlemlerine ilişkin verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, toplu ipoteğe konu tüm taşınmazların birlikte satılmasına ilişkin emredici hükmün ihlal edilmeyeceği ve sadece 2 taşınmazın satışının yapılmasının hatalı olduğu- İhale bedeli muhammen bedelin üzerinde olsa da, toplu ipoteğe konu tüm taşınmazlar aynı takip talebinde yer almasına rağmen, birlikte satışının yapılmaması halinde, şikayetçi borçluların ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunduğu-
Mahkemece davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle menfi tespit istemi kabul edilmiş ise de, TBK.'nın 154/1. maddesi uyarınca kısmi ifada bulunulması halinde zamanaşımı süresinin kesileceği-
İİK.170/IV uyarınca “imza itirazının kabulüne” karar verilen durumlarda yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda “senetteki imzanın borçlunun elinin ürünü olup olmadığının kesin biçimde saptanamamış olması halinde” icra mahkemesince –kötü niyeti veya ağır kusuru saptanamayan- alacaklı aleyhine ayrıca tazminata ve para cezasına hükmedilemeyeceği-
İcra kefaletinin «müteselsil kefalet» olduğu–
Asıl borçlu hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonucu tahsil edilen 34.731-TL'nin kefalet borcundan mahsup edilmesi gerektiği iddiasına dayalı menfi tespit istemi-
Şekli haciz tutanağında borçlunun haczi kabil malının bulunamadığına ilişkin tespitin, asıl borçluya yönelik tüm yasal yolların tüketildiği anlamına gelmeyeceği-
İtirazın kaldırılması ve % 40 (şimdi %20) icra tazminatı istemi-
İİK. nun 68/son maddesi uyarınca, alacaklının itirazın kaldırılması istemini esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde “borçlunun kötü niyetli olup olmadığı” üzerinde durulmaksızın, alacaklının talebi doğrultusunda alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.