9. HD. 02.07.2018 T. E: 2015/20899, K: 14322-
Davacının iş sözleşmesi ihbar tazminatı içermeyen ikale sözleşmesi ile sona erdiğinden ve ikalenin irade fesadına dayandığı da iddia ve ispat edilemediğinden kıdem tazminatının ikalede ödemeye esas alınan farkının hüküm altına alınması gerektiği-
Sefer sayısı ve sefer başı sefer priminin tespiti yolu ile belirlenecek sefer priminin normal ücretin bir parçası kabul edilerek tüm alacak kalemlerine ilişkin hesaplamaların buna göre yapılması gerektiği- Aynı mesai sistemine tabi olunan, davalının aynı işveren olduğu önceki bir emsal davada kabul edilmiş olan yaz aylarında haftada 18 saat fazla mesai, kış aylarında haftalık 9 saat fazla mesai tespitinin bu dosyada da kabulü ile sonuca gidilmesinin, kışın 18 saat fazla mesainin kabulüne göre daha doğru olduğu-  Fazla mesai ücretinin hesaplanmasında, davacının sefer primi ücretinin aylık garanti ücretine dahil edilerek bulunacak ücret meblağının esas alınması gerektiği; bu şekilde bulunacak normal ücret üzerinden fazla mesai ücretinin sadece %50 zamlı kısmının hesaplanması gerektiği-
Uyuşmazlığın somut olayda davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve 6772 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi kapsamına girip girmediği; buradan varılacak sonuca göre davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplandığı-
Özel Dairenin ikinci bozma kararında belirtilen araştırmaların yapılmasının gerekip gerekmediği-
Kıdem tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine-
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır...
Davacı belirsiz alacak davası açmadığı gibi, davasının belirsiz alacak davası olduğuna dair bir iddiası ve talebi de bulunmadığı halde, mahkemece alacak kalemlerinin belirsiz nitelikte olduğu gerekçesiyle talep dışına çıkılarak davanın belirsiz alacak davası olarak sonuçlandırılmasının hatalı olduğu-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
İcra takibinin dayanağı olan yerel mahkemenin ilamı ile, "İşverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, davacının yasal sürede başvurmasına rağmen işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın davacının kıdemi ve fesih sebebi dikkate alınarak takdiren davacının beş aylık brüt tutar olarak tespitine, davacının işe iade için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer hakları olduğunun tespitine.." şeklinde karar verildiği, görüldüğü üzere bahsi geçen alacaklarla ilgili olarak açık ve net, belirli bir miktar söz konusu olmayıp ilam bu haliyle likit bir alacağın tahsiline dair eda hükmünü içermediğinden ilamlı takibe konu edilmesinin mümkün olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.