Davacının talep ettiği maddi tazminat Türk Medeni Kanununun 227.maddesinde düzenlenen değer artış payına yönelik olup; boşanmanın eki niteliğinde olmadığından yatırılan başvurma harcının bu isteği de kapsayacağı-
Mahkemece, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi uyarınca dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın 2. katındaki meskenin tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tesciline ve aynı taşınmaz bölümü üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesi gerekeceği-
İpoteğin kaldırılmasına istemiyle açılan davaya konu taşınmazın, davanın devamı sırasında cebri icra ile satılması halinde, dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybedeceği ve bu durumda, konusuz kalan dava hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesinin isabetli olduğu, ancak bu durumda, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumları tespiti edilerek  yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda da bir karar verilmesi gerektiği-
Konutun aile konutu olup olmadığının belirlenmesinin Aile Mahkemesinin, konutun miras payına istinaden adına özgülen­mesi isteminin Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine gireceği-
Dava dilekçesi ile alınan başvurma harcının dilekçedeki bütün bağımsız talepleri kapsadığı; davacının "boşanma davası" yanında, aile konutunun tapu kaydına “aile konutu şerhi konulması” davasının da bulunduğu, boşanmanın fer'i niteliğinde olmayan bağımsız nitelikteki aile konutu şerhi talebi yönünden ise maktu nitelikteki peşin harcın alınması gerekeceği-
İ.lı işlemin ispatında genel hükümlerin uygulanması gerektiği, inançlı işlem nedeniyle iade, tazminat veya sözleşmenin feshini isteyen tarafın iddiasını ispat etmek zorunda olduğu- İ. ilişkisinin kural olarak ancak, yazılı delille kanıtlanabileceği- Davacı tarafın inançlı işlem iddiasına dayanak bir yazılı belge sunamadığı gibi evlilik içinde olsa dahi yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge de olmadığına ve bu durumda tanık deliline dayanılamayacağı, tanıkla ispat mümkün olamayacağı, davacı vekili yemin vermeyeceklerini, yemin teklifinde bulunmayacaklarını imzalı beyanı ile bildirdiğine göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Cevap dilekçesinin sonradan harçlandırılmış olmasının, cevap dilekçesine karşı dava niteliğini vermeyeceğinden, alacak talebi hakkında 'karar verilmesine yer olmadığı' şeklinde kararı verilmesi gerekeceği- Eşlerden birinin tek yanlı olarak konutu boşaltmış olmasının; bu konutu aile konutu olmaktan çıkarmayacağı- Eşit kusurluluk durumunun, yoksulluk nafakası talebine engel olmayacağı (TMK. mad. 175), kadının elde ettiği gelire göre zaman zaman çalışmış olmasının onu yoksulluktan kurtarmayacağı halde; yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İpotek tesisine ilişkin işlemden önce tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, davalı şirketin ipoteğe ilişkin kazanımı iyiniyetli olması halinde korunması gerekeceği-
Dava Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca "aile konutunun malik olmayan eşin muvafakati olmadan kiraya verilmiş olması nedeniyle kira sözleşmesinin iptali ve tahliye" istemine ilişkin olup, davaya aile mahkemesince bakılacağı-
Tapuda kargir ev ve arsa vasfındaki dava konusu taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümün davacı ve ölen eşinin aile konutu olduğu; konutun "aile konutu" olduğunun tespitine karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.