Dava konusu taşınmaz bölümünün ve üzerindeki gecekonduların davacılar ve davalı tarafından herkesin kendine ait yeri tasarruf ettiklerinin mahkemenin de kabulünde olduğu, davanın, zilyetliğin korunması niteliğinde olduğundan zilyetliğin niteliğinin belirlenememiş olması davanın reddine gerekçe olamayacağı, tüm bu açıklamalar dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
Haricen satış iddiasının bir vakıanın tesbiti mahiyetinde olduğundan tanık beyanları ile kanıtlanmasının mümkün olduğu, bu nedenle davalının (karşı davacı) tanıklarının harici satışın varlığı konusunda dinlenmeleri ve beyanlarına göre davalının kullanımın satın almaya dayalı olup olmadığının ve buna göre işgalin kötü niyete dayanıp dayanmadığının araştırılmasının gerektiği, tanık beyanları ile karşı davacının iddialarının doğruluğu kanıtlandığı taktirde davacı tarafından çekilen 15/02/2008 tarihli ihtarname tebliğinden sonra karşı davacının kullanımın kötüniyetli kabul edilmesinin ve o tarihten öncesi kullanımın kötüniyetli olmadığının, koşullarının oluşmaması nedeniyle davalının ecrimisilden sorumlu tutulmamasının gerekeceği-
Tanık beyanlarından ve yapılan işin niteliğinden davacının ücret yanında harcırah alarak çalıştığı anlaşıldığından işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş ve fesih tarihi de belirtilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve meslek odası başkanlığından emsal işçi ücretinin ve harcırahının ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek ücret belirlenip davacının hakettiği işçilik alacakları belirlenen ücrete göre hesaplatılarak sonuca gidileceği- Davacının hafta tatili ücretini de ayrı bir alacak olarak talep ettiğinden öncelikle hafta tatili gününün hangi gün olduğu tespit edilmeli, bunun yanında mükerrer hesaplamaya sebep verilmemesi için davacının hafta tatili ve fazla mesailerinin takograf kayıtlarına göre ayrı ayrı belirlenerek hafta tatili gününde günlük çalışma süresini aşan çalışmalarının fazla mesai olarak değerlendirilip alacaklarının hesaplanması gerektiği-
Evli bir erkekle birliktelik yaşayan kadının manevi tazminat sorumluluğu bulunmakta ise de şayet koca boşanma davasında bu eylem nedeniyle eski eşine manevi tazminata mahkum edilmişse eski eşin artık haksız fiil sorumlularından ikinci kez tazminat alamayacağı-
6102 sayılı TTK.nun 793/1. maddesi uyarınca ibrazdan ya da ibraz müddetinin geçmesinden sonra yapılan bir cironun, ancak alacağın temliki sonuçlarını doğuracağı-
Uyuşmazlığa konu edilen eşyaların iddia ve savunmalar doğrultusunda alım tarihleri ve nitelikleri ile yıpranma durumları, parasal değer taşıyıp taşımadıkları ve miadlarının dolup dolmadığı hususlarının belirlenerek karar verilmesi gerekeceği-
Kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Muris ile davalılar arasında TMK. mad. 528. maddesi kapsamında mirastan feragat sözleşmesi, diğer taraftan da davacı ile davalılar arasında TMK. mad. 677 kapsamında miras payının devrini öngören sözleşme bulunmakta olup, davalıların  noter senedinde yer alan “…belirtilen parsellerle ilgili olarak hiçbir hak talebinde bulunmayacağımızı tenkis davası açmayacağımızı …beyan ve ikrar ederiz…” şeklindeki ifade de dikkate alındığında, davalıların uyuşmazlığa konu olan taşınmazlardan hem kök muristen intikal eden hem de amcaları muristen intikal edecek miras haklarının tamamından davacı lehine feragat ettiklerinin anlaşıldığı- Davalıların da katılımıyla sayılı taşınmazın noter senedinin düzenlendiği tarihten çok kısa bir süre sonra ve noter senedinde belirtilen bedelle dava dışı davalıların annesine devrinin yapılması karşısında, davacının kendi edimini yerine getirdiğinin kabulü gerekeceği, devrin tapuda “satış” olarak gösterilmesinin, varılan bu sonuca bir etkisi bulunmadığı-
Uyuşmazlık; zamanaşımı süresi dikkate alınarak 10.01.2009-31.12.2013 tarihleri arası tanık beyanlarına göre hesaplanan fazla çalışma ile genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alındığı eldeki davada, tanıkların davacı ile birlikte çalıştığı süreyi aşan kısmın davacı tarafından eda edilen yemin ile ispatlandığının kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır..

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.