Temlikin yolsuz olduğu Ağır Ceza Mahkemesi' nin mahkumiyet kararı ve İcra Mahkemesi'nin ihalenin feshine ilişkin kararı ile sabit olmakla, davalı adına oluşan tescil yolsuz olmasına rağmen iyiniyetli ise davalının ediniminin korunacağı- Davalı emlakçı da olsa üç gün içerisinde müşteri bulup taşınmazı satması hayatın olağan akışına uygun düşmediğinden bu durumun davalıların birlikte hareket ettiklerinin göstergesi olduğu; kayıt malikinin iyiniyetli olduğundan ve TMK. mad. 1023' ün koruyuculuğundan yararlanamayacağı-
Eldeki davanın sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu- Kötü niyet iddiası def'i değil itiraz olduğundan (kötü niyet iddiasının) iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği, mahkemece kendiliğinden nazara alınacağından delil listesinde tanık deliline açıkça dayanan ancak tanık isimlerini bildirmesi için süre verilmeyen davacıya tanık isimlerini bildirmesi için süre verilip, davalının bildirdiği tanıklar dinlendikten sonra ve Cumhuriyet Başsavcılığının eldeki davaya konu olay hakkındaki soruşturma dosyasına varsa eklenen yeni bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Ceza mahkemesinde dava konusu ile ilgili açılan davanın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazların rayiç değerlerinin çok altında ve çok kısa sürelerle el değiştirmiş olması halinde, davacı-alıcının iyiniyetli kabul edilemeyeceği, hiç kimsenin kendi kötüniyetine dayanarak hak talep edemeyeceği–
Davacının sahte olduğunu ileri sürdüğü vekâletnamenin aslı bulunamadığından davanın reddine karar verilmişse de, mahkemece yeterli inceleme ve araştırmanın yapılmamış olduğundan, vekâletname suretinde vekil edenler davacı ve annesinin fotoğraf asılları mevcut olup bu fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı tanıklara gösterilmek suretiyle tanıkların yeniden dinlenilmesi, özellikle vekâletname tanığı olana vekâletname aslına parmak izi basan ile davacının aynı kişi olup olmadığı fotoğraf aslı kendisine gösterilerek açıkça saptanması gerektiği-
Davacıların zararının, taşınmazı almak için ödediği bedelin, tapu iptali ve tescil davasındaki yargılama gideri ve bunların faizleri toplamından ibaret olacağı-
Sahte vekaletname ile oluşturulan yolsuz tescile dayalı tapu kaydında isim düzeltilmesinin istenemeyeceği-
MK’nun 1007. Maddesinde düzenlenen tazminat sorumluluğunda, illiyet bağının kesilmiş olması için, tazminat talep eden davacının veya üçüncü bir kişinin ağır kusurunun bulunması veya zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülmeyen bir halin çıkması gerekeceği-
Tapu kaydının sahtecilik nedeniyle mahkeme kararı ile iptal edilmesi sonucu uğranılan zararın iptal edilmesi sonucu uğranılan zararın tazminine ilişkin davada- Davalı noter ile sahte vekaletnameyi kullanarak maddi menfaat sağlayan davalının müteselsilen sorumlu olduğu ile her ne kadar davacı noterde düzenlenen sahte vekaletnameye dayalı olarak satın aldığı taşınmazın yolsuz tescil nedeniyle gerçek malik adına tescil edilmesi nedeniyle zarara uğramış olup devletin sorumluluğu için kusurun varlığı ya da yokluğu önem taşımadığından hazine hakkında açılan davanın kabulünün gerektiği-
Hile hukuksal nedenine dayalı davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- HMK. mad. 178 uyarınca, davalının zarar ve ziyanının karşılanması bakımından, mahkeme veznesine depo edilen bedel bakımından mahkemece hüküm kurulmamış olmasının bozma sebebi olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.