Birleşen davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; birleşen davada davacının, dava konusu senedin teminat senedi olduğunu ve bedelinin ödendiğini iddia ettiği, davalının ise dava konusu senedin malen düzenlendiğini, teminat senedi olmadığını savunduğu, gerçekten senedin ihdas nedeni bölümünde "malen" kaydının bulunduğu, hal böyle olunca somut olayda senedin teminat senedi olduğu ve bedelinin ödendiği yönündeki iddiasını davacının yazılı delille kanıtlaması gerekeceği-
Davalının davacıya sattığını belirttiği aracın davacı adına trafik sicilinde tescil edildiğinin anlaşılması, senette malen kaydının bulunmasına göre, davaya konu senedin teslim alınan mala karşılık davalıya verildiğinin kabul edileceği, davacının bunun aksini yazılı delille ispatlaması gerekeceği-
Dava konusu senedin düzenleme sebebi bölümünde ''malen'' ibaresi bulunduğu; her iki taraf da senedin malen düzenlenmediğini iddia edip savunduğu için somut olayda çift taraflı tâlil söz konusu olup ispat külfetinin yer değiştirmeyeceği-
Her iki tarafında senet nedenini talil etmesi nedeniyle ispat yükünün yer değiştirmediği, ispat yükü kendisinde bulunan davacının “borcu ödediğini” yazılı delille ispatlayamadığı, ortada delil başlangıcı bulunmadığı gibi, tanık dilenmesine davalı tarafın muvafakatının olmadığı, taraflar arasında bir defa senet düzenlenmekle senetle ispat kuralının istisnası olan HUMK’un 203. maddesinin somut olayda geçerli olmayacağı, davasını ispatlayamayan davacının yemin deliline de dayanmadığından davanın reddi gerekeceği -
Takip dayanağı bonoda “bedeli malen ahzolunmuştur” kaydı bulunduğu, davalı tarafın bu kaydın hükmünü talil eden bir savunmada bulunmadığı, senetteki kaydın aksini ispat külfetinin davacı tarafa düştüğü, bu yükümlülüğün senet veya diğer bir kati delille yerine getirilmesi gerektiği, davacı tarafın senetteki kaydın aksini yazılı belge ile ispatlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle “davanın reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Dava konusu senette “malen” kaydının bulunduğu, her ne kadar mahkemece davalı tarafın senedin düzenleme sebebini talil ettiği kabul edilerek ispat külfeti davalıya yüklenmiş ise de somut olayda davalının Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifade gözetildiğinde dava konusu senedin davacıya satılan inşaat malzemesinin bedeli karşılığında verilen çeklerin ödenmemesi nedeniyle alındığı beyanı karşısında talilden söz edilemeyeceğinin kabulü gerekeceği, bir an için davalının beyanları talil olarak kabul edilse bile davacı da teminat iddiasında bulunduğuna göre olayda çift taraflı talilden söz edilebilir ki çift taraflı talilde ispat yükünün yön değiştirmeyeceği, davacı vekilinin dava konusu senedin imzalı ve boş olarak verildiğini ve sonradan anlaşmaya aykırı şekilde 50.000 TL miktar yazılarak takibe konulduğunu iddia ettiğine göre boş senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını yazılı delil ile ispatlamak zorunda olduğu- Davacı dava konusu senedin avalisti olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 614/2 md'si uyarınca; “Aval veren kimsenin temin ettiği borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa dahi aval verenin taahhüdü muteberdir” hükmü karşısında senette şekil noksanı bulunmadığına göre aval veren davacı hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Menfi tespit davası-
Senedin 'davalı-alacaklı' tarafından ta'lil edilmiş olması halinde ispat yükünün davalı-alacaklıya düşeceği-
Senedin malen kaydıyla düzenlendiği, davacının malların teslim edilmediği ve takip alacaklısının kötü niyetli olduğu hususlarını ispatlayamadığı, davacının yemin teklif hakkını da kullanmadığı hallerde davanın reddinin gerekeceği-
Mahkemece, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ne zaman başladığı, cari hesap ilişkisi bulunup bulunmadığı, tarafların alacak ve borç durumları hususunda rapor alınarak borcun doğumunun saptanmasının, takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan sonra doğduğunun belirlenmesi halinde davanın önkoşul yokluğundan reddine, ticari ilişki ve borcun tasarruf tarihinde önce doğduğunun belirlenmesi halinde ise mevcut delillere göre diğer iptal koşulları yönünden dosyanın incelenmesinin ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.