Aile bağlarını koparıcı fiilin işlenmesinde mirasbırakan da mirasçı kadar kusurlu bulunuyor ise ıskatın geçerli olmayacağı, mahkemece; dava konusu vasiyetnameyle mirasbırakanın davacı oğlunu mirastan çıkarma sebebi olarak ileri sürdüğü olayların mirastan iskat sebebi sayılabilecek nitelik ve nicelikte bulunmadığı,davacının murise karşı ağır bir suç işlediği yolunda dosyada yeterli delil olmadığı gibi ıskata konu edilen tartışma sonucu gerçekleşen aile ilişkisi nedeniyle sübjektif şartın da gerçekleşmediği anlaşıldığından, mahkemece; tasarruf nisabı sınırı içerisinde geçerli olmak üzere vasiyetnamenin ıskata ilişkin bölümünün hükümsüzlüğüne ve ıskat dışında kalan vasiyet hükümlerinin lüzum ifade etmesine karar verilmesi gerekeceği-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, murisin mezar yeri belli olduğuna göre, mahkemece masrafı ileride yasal nedenlerle zorunlu taraf olan nüfus idaresi dışında haksız çıkan taraftan tahsil edilmek üzere suçüstü ödeneğinden karşılanmak üzere re'sen DNA testi yaptırılıp alınacak sonuç gözetilerek karar verilmesi gerektiği- Bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı- Karşı oy yazısında "Soybağının reddi istemine ilişkin olan davada, delillerin bu çerçevede değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın nüfus kaydı davası olduğu değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi"nin doğru olmadığı görüşünün savunulduğu-
Somut olayda, miras bırakanın davacıyı vasiyetname düzenlemek suretiyle mirasından ıskat ettiği ve malvarlığının önemli bir kısmını davalılara temlik ettiği, adına kayıtlı başka taşınmaz kalmadığı açık olup, dinlenen tanık beyanları ile anılan bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, temlikin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı- Asıl dava yönünden, davacı dava ve beyan dilekçelerinde, temyize cevap dilekçesinde açıkça talebinin saklı pay oranında iptal-tescil olduğunu belirtmiş olup, HMK’nun 26. maddesi gözetilmeksizin, talep aşılarak tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı- Birleştirilen dava yönünden ise; davacı mirastan ıskatın iptalini talep etmiş olup, HMK’nın 297/2 maddesi uyarınca olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmasının da doğru olmadığı-
Mirasçılıktan çıkarmanın ancak ölüme bağlı tasarrufla yapılabileceği -
Bağışlanan yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse, bağışlayanın bağıştan dönme (rücu ) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebileceği-
TMK. mad. 596/2 uyarınca bilinen tüm mirasçılar, yasal temsilcileri ve diğer ilgililer usulüne uygun çağrılmadan, vasiyetnamenin açılıp okunmasının isabetsiz olduğu-
Medeni Kanunu'nda mirasçılıktan çıkarma istemine ilişkin uyuşmazlıklarda Aile Mahkemesinin görevli olduğu konusunda bir düzenleme bulunmadığından ve Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığından Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu- Davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülmüş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mirasçının -gereği yokken- miras bırakanın tıbbî müşahede altına alınmasını istemesinin, mirasçılıktan çıkarılmasına neden olabileceği -
Mirasçılıktan çıkarılan kimse bu duruma itiraz ederse iskat sebebinin varlığını çıkarmadan yararlanan mirasçı veya vasiyet alacaklısının ispat etmesi gerekeceği, davalı, iskat sebeplerinin varlığını ispatladığından iskatın geçerli olduğu, bu durumda davacıların ıskatın iptaline ilişkin davalarının reddine karar verilmesi gerekeceği -Mirastan ıskat sebeplerinin ve şartlarının bulunmadığının tespiti ve ıskat sebebinin varlığının ispat edilememesi halinde, tasarrufun mirasçının saklı payı dışında yerine getirileceği, bu sebeple böyle bir durumda davanın tenkis davası olarak görülüp, tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.