Kesin hükmün dava şartlarından (HMK m.114/1-i) olduğu; dava şartının gerçekleşmediğinin taraflarca ileri sürülmese de; hakim tarafından re'sen göz önüne alınması gerektiği; hazine'nin de tarafı olduğu bir ilam ile taşınmazın özel mülkiyete konu teşkil ettiği benimsenerek bir tescil hükmü kurulur ve taşınmaz hakkında bir sicil kaydı tesis edilirse, artık bu kararın Hazine'yi bağlayacağı-
Gayrimenkulun aynına ilişkin davaların çözümlenmesi için mahallinde keşif yapılmasının gerekli olduğu-
Mahkemece verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
Geçit hakkı tesisi isteğine ilişkin davada, kesintisizlik ilkesi gereğince kurulacak geçit ile lehine geçit tesis edilen taşınmazdan genel yola ulaşımın kesintisiz olarak sağlanması gerektiği-
Geçit hakkı kurulması davalarında amacın, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanması olduğu, bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmazların kesintisiz olarak genel yola bağlanması gerekeceği, buna uygulamada “Kesintisizlik İlkesi” denildiği-
Davalı-alacaklı tarafından, dava dışı-borçlu şirket aleyhine girişilen ilamsız icra takibi sırasında; davacı-üçüncü şahsa çıkarılan Birinci Haciz İhbarnamesinde, İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 39. maddesinde asli unsur olarak öngörülen “dosya numarası” yazılmadığından bu ihbarın geçerli olduğundan söz edilemeyeceği-
Kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istemine yönelik davada; dava konusu taşınmazın bulunduğu bulvarın daha önce Karayolları Genel Müdürlüğü sorumluluğunda devlet yolu olarak kullanıldığı, bu idarece 1954 yılında Menafı-i Umumiye kararı alındığı, 1987 yılında ağ değişikliği yapılarak sorumluluk alanından çıkarıldığı, halen Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorumluluğunda bakım ve gözetiminin yapıldığı anlaşıldığından, öncesinde kamulaştırma işleminin , dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü'nden tim kamulaştırma evrakı getirtilip taşınmazın devlet yolu olarak kullanılan kısmı hakkında kamulaştırma tarihinde yürürlükte olan mevzuat gereğince , tamamlanıp tamamlanmadığının araştırılması gerekeceği-
İdarenin, elkoyma eylemini, o taşınmazı sahiplenme amaç ve kastı ile yapmış olması gerekeceği, elkoyma eylemi açıklanan nitelikte değil ve sadece geçici bir kullanım sözkonusu ise, kamulaştırmasız elkoyma olgusunun mevcut olmayacağı, bundan dolayı malikin bir zararı oluşsa bile, taşınmaz bedelinin istenilmesine hukuken olanak bulunmayacağı, böyle bir durumun, sadece ve ancak, uğranılan zararın tazminini başka hukuksal yol ve kavramlara dayalı olarak isteme olanağı verebileceği, kamulaştırmasız elkoyma hükümlerinin uygulanması, mal sahibinin kullanımına engel olma ve malın elinden alınması anlamını taşıdığına göre, taşınmaz, mal sahibinin elinde bulunduğu ve kullanma hakkına sahip olduğu sürece, mal sahibinin idareden değer karşılığının verilmesini isteyemeyeceği-
TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince tereke elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olup, mirasçıların belirlenmiş paylarının bulunmadığı, TMK.nun 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliğinin aranacağı, dava da bir tasarrufi işlem olup, üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte açmalarının zorunlu olduğu-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.