Geçit hakkı kurulması davalarında amacın, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanması olduğu, bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmazların kesintisiz olarak genel yola bağlanması gerekeceği, buna uygulamada “Kesintisizlik İlkesi” denildiği-
Davalı-alacaklı tarafından, dava dışı-borçlu şirket aleyhine girişilen ilamsız icra takibi sırasında; davacı-üçüncü şahsa çıkarılan Birinci Haciz İhbarnamesinde, İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 39. maddesinde asli unsur olarak öngörülen “dosya numarası” yazılmadığından bu ihbarın geçerli olduğundan söz edilemeyeceği-
Kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istemine yönelik davada; dava konusu taşınmazın bulunduğu bulvarın daha önce Karayolları Genel Müdürlüğü sorumluluğunda devlet yolu olarak kullanıldığı, bu idarece 1954 yılında Menafı-i Umumiye kararı alındığı, 1987 yılında ağ değişikliği yapılarak sorumluluk alanından çıkarıldığı, halen Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorumluluğunda bakım ve gözetiminin yapıldığı anlaşıldığından, öncesinde kamulaştırma işleminin , dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü'nden tim kamulaştırma evrakı getirtilip taşınmazın devlet yolu olarak kullanılan kısmı hakkında kamulaştırma tarihinde yürürlükte olan mevzuat gereğince , tamamlanıp tamamlanmadığının araştırılması gerekeceği-
İdarenin, elkoyma eylemini, o taşınmazı sahiplenme amaç ve kastı ile yapmış olması gerekeceği, elkoyma eylemi açıklanan nitelikte değil ve sadece geçici bir kullanım sözkonusu ise, kamulaştırmasız elkoyma olgusunun mevcut olmayacağı, bundan dolayı malikin bir zararı oluşsa bile, taşınmaz bedelinin istenilmesine hukuken olanak bulunmayacağı, böyle bir durumun, sadece ve ancak, uğranılan zararın tazminini başka hukuksal yol ve kavramlara dayalı olarak isteme olanağı verebileceği, kamulaştırmasız elkoyma hükümlerinin uygulanması, mal sahibinin kullanımına engel olma ve malın elinden alınması anlamını taşıdığına göre, taşınmaz, mal sahibinin elinde bulunduğu ve kullanma hakkına sahip olduğu sürece, mal sahibinin idareden değer karşılığının verilmesini isteyemeyeceği-
TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince tereke elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olup, mirasçıların belirlenmiş paylarının bulunmadığı, TMK.nun 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliğinin aranacağı, dava da bir tasarrufi işlem olup, üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte açmalarının zorunlu olduğu-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemi-
Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline-
Feragat edilen parsel yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi, dava ve ıslah dilekçesindeki istemin, her bir taşınmaz yönünden eşit olduğu dikkate alınarak tazminat miktarının feragat edilen parseli kapsayacak şekilde belirlenemeyeceği- Bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler nedenleri izah edilerek giderilip, Mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli, gerekçeli bir bilirkişi raporu hazırlanması gerektiği- Yapılacak incelemeler sonucunda santral kaynaklı bir zarar doğduğu sonucuna varılması halinde ise; zarar hesaplaması yapılırken, brüt gelirden üretim giderleri çıkartılarak net gelir belirlenmeli ve hangi yıla ilişkin ürün zararı isteniyorsa o yıla ilişkin veriler esas alınacağı-
Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve ekindeki krokiye göre yapının bir bölümünün (kırmızı boyalı) 402 parsel içinde kaldığının anlaşıldığı, yapılan yapının kalan bölümünün 402 parsel dışında kalmasının, yapıya ilişkin ayrı ayrı meydana getirilen muhdesatların her davacı yönünden ayrı ayrı aidiyetinin tespitini istemine ilişkin talebin tamamen reddini haklı göstermeyeceği-
Paydaşlar arası ecrimisil istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.