Gecikme zammı “faiz” niteliğinde olup, gecikme faizine takip tarihinden sonra temerrüt faizi uygulanacak şekilde hüküm kurulmasının BK. nun 104/ son maddesine aykırı olacağı-
Adi senette vadenin olması halinde, faizin vade tarihinden itibaren istenebileceği, senette vade yok ise alacaklı tarafından borçlunun takip tarihinden daha evvel temerrüde düşürüldüğünün İİK. nun 68.maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatının zorunlu olduğu-
İcra müdürlüğünce borçlunun itirazında kabul ettiği asıl alacak ve yasal faiz oranına göre takibe devam edilmesi gerekirken, takibin tamamen durdurulmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Takip talebinde yabancı para alacağının ve yabancı para cinsinden işlemiş faizin TL karşılığının gösterilmediğinin anlaşıldığı, takip talebindeki bu noksanlığın kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulması gerektiği, o halde mahkemece takipte yabancı para cinsinden istenilen asıl alacak ile işlemiş faiz yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İlamda faize hükmedilmemiş olması halinde, yapılan icra takibinde karar (ilam) tarihinden itibaren faiz istenebileceği–
İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi karşısında harçtan muaf olmayan davalı aleyhine karar-ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, SGK. nun harç ödemeden dava açtığı gözden kaçırılarak " Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, " şeklinde karar verilmesi ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Borçlunun “borca itirazı” üzerine icra mahkemesince takip muvakkaten durdurulmuş ise itirazın reddi halinde borçlu aleyhine takip konusu alacağın % 40’dan (şimdi; %20'den) aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebileceği (takip muvakkaten durdurulmamışsa böyle bir tazminata hükmedilemeyeceği)-
Yabancı para alacağının tahsil tarihindeki kur değeri üzerinden tahsilini talep etmiş olan alacaklının senedin vade tarihinden takip tarihine kadar 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi doğrultusunda yabancı para faizi isteyebileceği–
HMK. mad. 297/2 uyarınca, hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.