Davalı taşınmazı aslında kendisinin aldığını askerde olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin murisi tarafından yapıldığını, esasen tüm bedelin de kendisi tarafından ödendiğini savunmakta ise de dosyadaki ödeme belgelerine göre ödemenin önemli bir kısmının vaat alacaklısı muris tarafından yapıldığı anlaşılmış olduğundan; davalının bir kısım ödemeleri yapmış olduğunun kabulü ayrı bir davanın konusu olmakla birlikte taşınmazın adına tescilini gerektirmeyeceğinden satış vaadi sözleşmesinin alacaklısı muris mirasçıları olan davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tescil davasının kabul edilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
Mahkemenin görevi belirlenir­ken sözleşmede yazılı değere bakmamak el­deki davanın gayrimenkulün aynına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olduğu düşünüle­rek dava konusunun davanın açıldığı gündeki değeri keşfen belirlenerek görevli mahkemeyi tayin etmek gerekeceği-
Taşınmaza ilişkin olarak öncesinde yaşanan gelişmeler ve son olarak davacının katılmadığı satış vaadi ve kat karşılığı sözleşmesi, davalının savunmaları doğrultusunda olsa da, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhit firmalar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi dışında olan davacının paydaş sıfatı ile tapuda pay satışı suretiyle yapılan temlike karşı yasal ön alım hakkını kullanmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece İİK.nun 50.maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İnşaatta ileride fazla oluşacak katların düzenlendiği hükümden maksadın ancak inşaattaki imar mevzuatına uygun fazlalıklar olabileceğinin düşünülmesinin, bu tür aykırılık durumlarında yükleniciye aykırılığın giderilmesi imkanının verilmesinin ve sonucuna göre hüküm kurulmasının gerekeceği-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
TMK. mad.696 uyarınca kendi tutum ve davranışlarıyla veya malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tamamına veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde çiğneyen paydaşın, bu yüzden onlar için paylı mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hâle getirmişse, mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarılabileceği; hâkimin, çıkarma istemini haklı gördüğü takdirde, çıkarılacak paydaşın payını karşılayacak kısmı maldan ayırmaya olanak varsa, bu ayırmayı yaparak ayrılan parçanın paylı mülkiyetten çıkarılana özgülenmesine karar vermesi gerektiği-- Aynen bölünmesine imkan bulunmayan maldaki payın dava tarihindeki değeriyle kendilerine devrini isteyen paydaş veya paydaşların, bu istemlerini paydaşlıktan çıkarma istemi ile birlikte ileri sürdükleri takdirde hâkimin, hüküm vermeden önce re'sen belirleyeceği uygun bir süre içinde pay değerinin ödenmesine veya tevdiine karar vermesi gerektiği-
Tapu iptali ve tescil davasında, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu, salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini tüketici işlemleri olduğu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığından Bu durumda, eldeki davada uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun'a göre Tüketici Mahkemelerinde değil, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği-
Doğrudan mülkiyet hakkını ilgilendiren eldeki tapu iptali-tescile yönelik dava hakkı mutlak biçimde mülkiyet hakkı sahibine ait olduğuna göre, taşınmazda mülkiyet ya da mülkiyet dışında bir hak sahibi olmayan davacı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün davada taraf sıfatı (aktif dava ehliyeti) bulunmadığının kabulü gerekeceğinden, davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.