Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece İİK.nun 50.maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İnşaatta ileride fazla oluşacak katların düzenlendiği hükümden maksadın ancak inşaattaki imar mevzuatına uygun fazlalıklar olabileceğinin düşünülmesinin, bu tür aykırılık durumlarında yükleniciye aykırılığın giderilmesi imkanının verilmesinin ve sonucuna göre hüküm kurulmasının gerekeceği-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
TMK. mad.696 uyarınca kendi tutum ve davranışlarıyla veya malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tamamına veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde çiğneyen paydaşın, bu yüzden onlar için paylı mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hâle getirmişse, mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarılabileceği; hâkimin, çıkarma istemini haklı gördüğü takdirde, çıkarılacak paydaşın payını karşılayacak kısmı maldan ayırmaya olanak varsa, bu ayırmayı yaparak ayrılan parçanın paylı mülkiyetten çıkarılana özgülenmesine karar vermesi gerektiği-- Aynen bölünmesine imkan bulunmayan maldaki payın dava tarihindeki değeriyle kendilerine devrini isteyen paydaş veya paydaşların, bu istemlerini paydaşlıktan çıkarma istemi ile birlikte ileri sürdükleri takdirde hâkimin, hüküm vermeden önce re'sen belirleyeceği uygun bir süre içinde pay değerinin ödenmesine veya tevdiine karar vermesi gerektiği-
Tapu iptali ve tescil davasında, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu, salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini tüketici işlemleri olduğu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığından Bu durumda, eldeki davada uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun'a göre Tüketici Mahkemelerinde değil, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği-
Doğrudan mülkiyet hakkını ilgilendiren eldeki tapu iptali-tescile yönelik dava hakkı mutlak biçimde mülkiyet hakkı sahibine ait olduğuna göre, taşınmazda mülkiyet ya da mülkiyet dışında bir hak sahibi olmayan davacı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün davada taraf sıfatı (aktif dava ehliyeti) bulunmadığının kabulü gerekeceğinden, davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası-
Avukatın, hem davalı hem de davacı tarafta yer alarak menfaat çatışması olan kişilerin vekilliğini yapmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Davacının, eşi olan davalı muristen ............ Noterliğinin .......tarih, ............. yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazla ilgili olarak talep hakkının bulunduğu, mahkemece, açıklanan hususlar göz ardı edilerek davacının miras payı esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- HMK m.297/2 hükmü gereği hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu, mahkemece, davalı mirasçıları hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Davacının dava ve ıslah dilekçesinde, bedelin faiziyle birlikte davalılardan tahsili istemi bulunmasına rağmen, mahkemece, faiz hususunda hüküm kurulmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tapulu taşınmazların harici satışı geçersiz olduğundan, davalının hakkında açılan davayı kabul etmesi halinde de mahkemece, bu satışa dayalı «tapu iptali ve tescil davasının kabulüne» karar verilemeyeceği -
23.11.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 sayılı Yasanın 29. maddesi ile Borçlar Kanunu'nun 83. maddesine bir fıkra eklenerek, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceğinin kabul edildiği, aynı Yasanın geçici 1. maddesine göre bu Kanunun 29. ve 30. maddesinin, yürürlük tarihinden önceki tarihli ilişkilerden doğan ve halen görülmekte olan davalarda uygulanamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.