Borçlunun şikayetinde, ilamda vekalet ücreti miktarı belirtilmediği halde icra emrinde vekalet ücreti talep edilmesinin ilama aykırı olduğu iddiasında bulunmasına rağmen mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmadığından, ilama aykırılık şikayetinin değerlendirmesiyle oluşacak kanaate göre bir karar verilmesi gerektiği-
Ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin davada; mahkemece, kiracının tacir olup olmadığının araştırılması, buna göre sözleşmedeki artış şartının geçerli olup olmayacağı belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, kira sözleşmesinde %5 artış koşulu öngörülmesine rağmen, davacı tarafından yenilenen kira döneminde artışsız miktar üzerinden fatura düzenlenip davalıya tebliğ edildiği, davalının da kira ödemesini bu miktar üzerinden yaptığı, bu durumun takipten sonraki dönem için de devam ettiği, böylece taraflar arasında artış şartının uygulanmaması yolunda örtülü bir anlaşma bulunduğu, davacının sonradan artış talebinde bulunmasının MK. 2’de yer alan dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesi ile davacının artış koşulundan kaynaklanan fark kira isteminin reddine karar verilmişse de,söz konusu faturalar taraflar arasındaki temel ilişkiyi oluşturan taşınmaz kiralama sözleşmelerine dayalı olarak keşide edilmiş olup, itiraz edilmemiş olsa da fatura, akdin ifası ile ilgili bir belge olduğu için akdin şartlarını değiştiremeyeceğinden, ihtilafın çözümünde esas alınacak olanın yazılı akit olduğu ve faturanın bu durumda sadece akdin ifası ile ilgili hususların ispatında delil kuvvetine sahip olduğu, akdin esaslı şartlarını ihtiva eden kısma ilişkin olarak sözleşmede değişikliğe gidildiği şeklinde yorumlanamayacağından, sözleşmede kararlaştırılan artış şartı geçerli olup, artış şartı uygulanmak suretiyle yeni dönem kirasının belirlenerek hüküm altına alınması gerektiği- Elektrik, su ve aidat bedellerinin davacı tarafından ödenmesinden sonra bunlara ilişkin olarak rücuen alacak davası açma hakkı bulunduğu ve davalının sıfatına göre sözleşmedeki muacceliyet koşulunun dava tarihi itibariyle geçerli olduğu-Kira sözleşmesinde %10’luk tutar olarak belirlenen ve "alacağın tahsilinde harcanan çabanın karşılığı" olarak ödenmesi kararlaştırılan tutarın niteliği itibariyle "cezai şart" olarak kabulü edilemeyeceği-
Dava dayanağı icra takibinde asıl alacak talep edilmiş, borçlu da bu alacağın bir kısmını kabul ederken diğer kısımları ile faiz ve masraflara itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece talebe bağlı kalınarak karar vermek gerekirken, talebi aşan miktara karar verilmesinin HMK.’nun 26. maddesine aykırı olacağı-
Kira alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemi-
Borçlu aval verenin borca itirazından sonra, haciz işlemi sırasında ödeme taahhüdünde bulunması icra mahkemesi nezdinde yapmış olduğu borca itirazı hükümsüz kılmayacağı, mahkemece itirazın incelenip sonuca bağlanması gerekeceği-
Takip tarihinden sonra işleyecek faizin kademeli olarak hesaplanacağı—
Tüzel kişiliği bulunmayan davacının dava açma ehliyeti ve taraf sıfatı olmadığından ve takip talepnamesindeki bu eksiklik sonradan giderilemeyeceğinden tahliye yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Ayakkabıları teslim almayarak zararın artmasında davacının ortak kusurunun bulunmadığı ve haksız haciz nedeniyle oluşan zarar miktarından BK'nin 43 ve 44. maddeleri gereğince uygun miktarda indirim yapılmasına gerek olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.