Dava dayanağı icra takibinde asıl alacak talep edilmiş, borçlu da bu alacağın bir kısmını kabul ederken diğer kısımları ile faiz ve masraflara itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece talebe bağlı kalınarak karar vermek gerekirken, talebi aşan miktara karar verilmesinin HMK.’nun 26. maddesine aykırı olacağı-
Kira alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemi-
Borçlu aval verenin borca itirazından sonra, haciz işlemi sırasında ödeme taahhüdünde bulunması icra mahkemesi nezdinde yapmış olduğu borca itirazı hükümsüz kılmayacağı, mahkemece itirazın incelenip sonuca bağlanması gerekeceği-
Takip tarihinden sonra işleyecek faizin kademeli olarak hesaplanacağı—
Tüzel kişiliği bulunmayan davacının dava açma ehliyeti ve taraf sıfatı olmadığından ve takip talepnamesindeki bu eksiklik sonradan giderilemeyeceğinden tahliye yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Ayakkabıları teslim almayarak zararın artmasında davacının ortak kusurunun bulunmadığı ve haksız haciz nedeniyle oluşan zarar miktarından BK'nin 43 ve 44. maddeleri gereğince uygun miktarda indirim yapılmasına gerek olmadığı-
Kira bedellerinin ödenmemesi halinde aktin feshi ve tahliye istenebilmesi için borçlar kanunun 260 maddesindeki şartların gerçekleşmesi ve davacının da buna dayalı olarak tahliye isteminde bulunması gerektiği ve 2886 Sayılı Kanunun 62. maddesi genel hükümlere ilişkin bir madde olup kira parasının sözleşmede yazılı sürede ödenmemesi bu madde gereğince davacı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshini gerektirmeyeceğinden idarenin davaya konu olayda, 2886 Sayılı yasanın 62. maddesine göre kira akdini feshetmesinin cezai şart niteliğindeki tazminat sorumluğunu doğurmayacağı ve kira sözleşmesinin ve şartnamenin koşullarının bulunmadığı gözetilerek cezai şart ile ilgili talebin reddine karar verilmesi gerektiği- Davacı ödenmeyen kira bedellerinin kira şartnamesinin ilgili maddesi gereğince 6183 Sayılı Kanunun 51. maddesinde belirtilen oranda gecikme zammıyla birlikte tahsilini istemiş olup kiracı hakkında Türk Borçlar Kanunu Yürürlük Kanununun 7. maddesi gereğince, TBK. mad. 120 'nin uygulanması ve madde gereğince getirilen faiz sınırlamasının nazara alınarak karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 167 uyarınca, alacaklının, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, hem kambiyo senetlerine özgü icra takibi ile beraber ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapmasında bir engel bulunmadığı- Davacı borçlunun borçlu olmadığı miktarın dava tarihleri itibariyle tespit edileceği- Bilirkişiden rapor alınarak öncelikle alacaklının başlattığı icra takiplerinin tarihi itibariyle alacak belirlendikten sonra dava tarihine kadar yapılan ödemeler öncelikle faize mahsup edilerek dava tarihi itibariyle alacak belirlendikten sonra borçlu olunmayan miktar yönünden menfi tespite karar verilmesi gerektiği-
Ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olup, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki usule uyulmuşsa, böyle bir ortağın, sadece kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olacağı-
Tahsili istenen yedieminlik ücretinin, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil, ayrı bir takibin konusu yapıldığı, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşamasının tamamlandığı, bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince, alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.