Mahkemece keşidecinin imzasının el ürünü olup olmadığı dolayısıyla İİK.'nun 170/a maddesine göre takibe dayanak belgenin çek vasfında olup olmadığı, muterizlerin ciro imzalarına ilişkin itirazları yöntemince incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibi davalı ve dava dışı kişiye karşı başlatıldığından, davanın da adı geçen davalıya karşı açıldığından, mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ve borçlulara 6 örnek icra emrinin gönderildiği ilamlı takipte, takip talepnamesine kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarı, ipotek belgelerinin eklenip anılan belge örneklerinin 'borçluya' tebliğine gerek olmadığı, ilamlı takipte, takip dayanağı belgelerin icra emri ekinde borçluya gönderilmesi gerektiğine ilişkin ve ilamsız takipler için İİK.nun 58 ve 61.maddelerinde zorunlu kılınan hükme benzer bir düzenlemeye yer verilmediği-
Takip dayanağı ceza mahkemesi ilamında hükmedilen manevi tazminat için, kararın kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği–
İptal edilen ‘ödeme emri’ ya da ‘icra emri’nden sonra kanunun öngördüğü koşullara uygun geçerli bir ‘ödeme emri’ ya da ‘icra emri’ teliğ edilmeden, ipotekli takibin ‘paraya çevrilmesi’ aşamasına geçilemeyeceği–
Davalının kira bedellerini düzensiz ödemesi sebebiyle muacceliyet koşulunun zımnen ortadan kaldırıldığı kabul edilemeyeceği-
Alacaklı tarafından fatura alacağına dayalı takip yapılmış olup, borçlunun itiraz dilekçesinde borca, faize ve tüm ferilere açıkça itiraz ettiği, yine itirazın kaldırılması istemine yönelik cevap dilekçesinde de bu itirazı tekrar ettiği, mahkeme sürecinde de borçlu şirket cari hesap kayıtlarına göre takibe konu edilen kadar borcun bulunmadığını beyan ettiği, haliyle borcun açıkça kabul edilmediği gibi ödeme iddiasının da bulunmadığı, yalnızca hukuki ilişkinin kabulünün itirazın kaldırılması için yeterli olmadığı, dolayısıyla borçlunun bahsi geçen beyanlarının alacaklı yanın takipte İİK'nun 68/1 maddesinde belirtilen nitelikte bir belgeye dayanması zorunluluğunu ortadan kaldırmadığı, netice olarak alacağın varlığı ve miktarının İİK'nın 68/1. maddesinde yazılı belgelerle ispatlanamadığı alacağın varlığı ve miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili karar verildikten sonra işin esasına girilmesi gerektiği yönünde verilen bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerine uygun şekilde usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edilmiş sayıldığına ilişkin hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğu-
Menfi tespit davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar alacaklının takip dosyasında işlem yapma zorunluluğu bulunmadığından 6 aylık zamanaşımı süresinin, menfi tespite ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, bu durumda şikayet tarihinde 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadığından mahkemece icranın geri bırakılması isteminin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulünün isabetsiz olduğu-
İİK. 149 uyarınca, borçluya 30 gün ödeme süreli “örnek: 6 icra emri” gönderilmesi gerekeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.