Üçüncü kişi, haciz ihbarnamelerine karşı süresinde şikâyet yoluna gidip iptal ettirmediğine göre menfi tespit davası açmakta hukuki yarar vardır. Aksi halde borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalabilir. Mahkemece bu yön gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Akbank Tekaüd Sandığından alınan emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasının şikayet konusu yapılabileceği- Her ne kadar borçlu dosya borcunun ödenerek sona erdiğini ileri sürmüş ise de, dosya kapsamından bu husus sabit olmadığı gibi şikayet konusu haciz de kaldırılmadığından, mahkemece öncelikle gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle borcun ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi, dosya infaz edilmiş ise konusu kalmayan şikayet hakkında bir karar verilmesi aksi halde şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
İhtiyati hacze itirazın İİK.'nun 265. maddesi gereğince duruşmalı olarak incelenmesi gerektiğinden, yerel mahkemece dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesinin doğru görülmeyip yerel mahkeme kararının sair hususlar incelenmeksizin öncelikle bu yönden bozulması gerekeceği-
Dava konusu araç davalı 3.kişi tarafından dava dışı kişiye satıldığından; davacı vekiline seçimlik hakkı ile ilgili olarak davalı 4.kişiyi davaya dahil etmeyeceği veya davasının davalı yönünden bedele dönüştürüp dönüştürmeyeceği konusunda süre verilmesi, davalı 4.kişinin davaya dahil edilmesi halinde dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği ile davacı ve davalının bildireceği delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayete konu tebligatı olan kişinin, şikayetçilerle birlikte ‘aynı binada fakat ayrı ayrı dairelerde’ oturuyor olması halinde, kendisine Tebligat Kanununun 16. maddesine göre tebligat yapılamayacağı–
İcra memurunun, mahkemenin verdiği karar gereği «tedbir memuru» sıfatı ile yaptığı işlemlere yönelik şikayetlerin, icra mahkemesince (tetkik merciince) değil, tedbir kararını veren mahkemece inceleneceği-
Sonradan aynı malın tekrar haczedilmesi halinde, davanın sebebi ve tarafları aynı olsa bile, önceki davada verilen hükmün, kesin hüküm teşkil etmeyeceği, dolayısıyla, ne alacaklı ne de üçüncü kişi kesin hüküm itirazında bulunabileceği- Açtığı ilk istihkak davasını kaybetmiş olsa bile, üçüncü kişinin bu arada malın mülkiyetini kazanmış olabileceği ve dolayısıyla aynı malın tekrar haczedilmesi halinde yeniden istihkak davası açabileceği-
Talep tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 586/1. maddesi uyarınca müteselsil kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için borçluya çekilen ihtarın sonuçsuz kalması ve borçlunun ifada gecikmesinin gerektiği, somut olayda ise alacaklı banka tarafından, dava dışı asıl borçlu şirkete hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmeden "müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan borçlular hakkında" ihtiyati haciz isteminde bulunulamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.