Şikayete konu tebligatı olan kişinin, şikayetçilerle birlikte ‘aynı binada fakat ayrı ayrı dairelerde’ oturuyor olması halinde, kendisine Tebligat Kanununun 16. maddesine göre tebligat yapılamayacağı–
İcra memurunun, mahkemenin verdiği karar gereği «tedbir memuru» sıfatı ile yaptığı işlemlere yönelik şikayetlerin, icra mahkemesince (tetkik merciince) değil, tedbir kararını veren mahkemece inceleneceği-
Sonradan aynı malın tekrar haczedilmesi halinde, davanın sebebi ve tarafları aynı olsa bile, önceki davada verilen hükmün, kesin hüküm teşkil etmeyeceği, dolayısıyla, ne alacaklı ne de üçüncü kişi kesin hüküm itirazında bulunabileceği- Açtığı ilk istihkak davasını kaybetmiş olsa bile, üçüncü kişinin bu arada malın mülkiyetini kazanmış olabileceği ve dolayısıyla aynı malın tekrar haczedilmesi halinde yeniden istihkak davası açabileceği-
Talep tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 586/1. maddesi uyarınca müteselsil kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için borçluya çekilen ihtarın sonuçsuz kalması ve borçlunun ifada gecikmesinin gerektiği, somut olayda ise alacaklı banka tarafından, dava dışı asıl borçlu şirkete hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmeden "müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan borçlular hakkında" ihtiyati haciz isteminde bulunulamayacağı-
İcra mahkemesince, HMK'nun 26. maddesi gereğince borçlunun talebi ile bağlı kalınarak haczedilmezlik şikayeti ile ilgili karar verilmesi ile yetinilmesi gerekeceği-
Yazılı yargılama usulüne tabi (itirazın italine ilişkin) davada tahkikat aşamasının bittiğinin bildirilmemesi, sözlü yargılama ve hüküm için ayrı bir gün tayin edilerek tarafların mahkemede hazır bulunmaması halinde yokluklarında hüküm verileceği ihtarını içeren davetiye ile tarafların davet edilmemiş olması, davalının savunma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının  ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğu-
Haczedilmezlik şikayetinde verilen tedbir kararının zamanaşımını kesmeyeceği-
“Mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi” nin –MK. nun 764. maddesi uyarınca- noterde düzenlenerek özel sicile tescil edilmemiş olması halinde “kesin satış sözleşmesi” hükümlerine tabi olacağı, dava konusu taşınır malların alıcıya teslimi ile mülkiyetin de alıcıya geçmiş olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.