506 Sayılı Kanun'un geçici 20. maddesi kapsamında kurulan sandıklarca bağlanan aylıkların 5510 Sayılı Yasa'nın 93/1. maddesi uyarınca haczi mümkün olmayıp, 506 Sayılı Kanun'un 128. maddesi gereğince kurulmuş olan sandıklardan alınan maaşların ise İİK.nun 83.maddesi uyarınca 1/4'ten aşağı olmamak üzere kısmen haczinin mümkün olduğu; dolayısıyla borçlunun maaşını aldığı vakıf sandığının statüsü incelenerek, haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Davacının tahliye talebi bulunmadığı halde mahkemece, talep dışına çıkılarak tahliye kararı verilmemesi gerekeceği-
Borcun ödenmesi üzerine istemin konusuz kaldığı, sözleşmeye göre adres değişikliği bildiriminin noterden yapılması gerekirken borçlunun buna uygun davranmadığı, kartın teslim edilmediğine yönelik iddianın menfi tesbit davasının konusunu oluşturacağı ve İcra ve İflâs Kanunu'nun 265 inci maddesinin koşullarını taşımayan ve haklı görülmeyen itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
5510 sayılı Kanunun 93. maddesi gereğince borçlunun SSK’dan aldığı emekli maaşının tamamının -nafaka borçları dışında- haczedilemeyeceği-
Üçüncü kişi, haciz ihbarnamelerine karşı süresinde şikâyet yoluna gidip iptal ettirmediğine göre menfi tespit davası açmakta hukuki yarar vardır. Aksi halde borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalabilir. Mahkemece bu yön gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Akbank Tekaüd Sandığından alınan emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasının şikayet konusu yapılabileceği- Her ne kadar borçlu dosya borcunun ödenerek sona erdiğini ileri sürmüş ise de, dosya kapsamından bu husus sabit olmadığı gibi şikayet konusu haciz de kaldırılmadığından, mahkemece öncelikle gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle borcun ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi, dosya infaz edilmiş ise konusu kalmayan şikayet hakkında bir karar verilmesi aksi halde şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
İhtiyati hacze itirazın İİK.'nun 265. maddesi gereğince duruşmalı olarak incelenmesi gerektiğinden, yerel mahkemece dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesinin doğru görülmeyip yerel mahkeme kararının sair hususlar incelenmeksizin öncelikle bu yönden bozulması gerekeceği-
Dava konusu araç davalı 3.kişi tarafından dava dışı kişiye satıldığından; davacı vekiline seçimlik hakkı ile ilgili olarak davalı 4.kişiyi davaya dahil etmeyeceği veya davasının davalı yönünden bedele dönüştürüp dönüştürmeyeceği konusunda süre verilmesi, davalı 4.kişinin davaya dahil edilmesi halinde dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği ile davacı ve davalının bildireceği delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayete konu tebligatı olan kişinin, şikayetçilerle birlikte ‘aynı binada fakat ayrı ayrı dairelerde’ oturuyor olması halinde, kendisine Tebligat Kanununun 16. maddesine göre tebligat yapılamayacağı–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.