‘Dava konusu mahcuzun üçüncü kişi tarafından bir başka takip dosyasında kesinleşen ihalede satın alındığı ve hacze konu eşyanın borçluya ait olduğunun kanıtlanamadığı’ gerekçesi ile üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının kabulüne karar verilmiş ise de, ihale dosyasındaki alacak miktarı 320.000,00 TL olduğu halde hacizli üç aracın satışından da vazgeçilmiş ve ihale muhafaza işlemi gerçekleştirilmeden borçlunun işyerinde yapılmış olup bundan kısa bir süre sonra 3. kişi aynı yerde kiracı sıfatı ile ticari faaliyetine başlamış olduğundan, alacaklı tarafın ihale dosyasındaki icra takibinin muvazaalı yapıldığı yönündeki savunmasının yöntemince ve yeterince araştırılmadan karar verilmesinin hatalı olacağı, mahkemece borçlunun ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ihale dosyasındaki icra takibine konu borcun gerçekliği saptamalı, üçüncü kişinin ticari işletmesinin kapasitesinin borçlanmaya neden olan işlemin niteliği, ödeme konuları da araştırılmalı, üçüncü kişinin borçlu şirket ortakları ile akrabalık ya da benzeri bir bağ (örn; sigortalı çalışanı olup olmadığı vb.) içinde bulunup bulunmadığı saptanmalı, muvazaanın bulunmadığı sonucuna varılırsa bu kez yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile hacizli eşyanın tüm ayırt edici özelliklerinin belirlenip, bundan sonra ihale tutanağı ile karşılaştırması yapılarak karar verilmesi gerekeceği-
İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amacın, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu-
Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmediğinden, borçlu vekili ise yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiğinden, mahkemece, uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kesin kanaat içermeyen ve dolayısıyla uyuşmazlığa çözüm getirecek nitelikte bulunmayan rapor hükme esas alınıp, yorumlanarak imzaya itirazın reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar, şayet güncel dosya borcu miktarı daha az ise dosya borcunun tamamı tutarında teminat alınması yeterli iken ihtiyati haciz konusu malların değeri tutarında teminatın karşılanması suretiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Daha önce dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla istem konusu yapılmasına yasal açıdan olanağın olmadığı- Davacı alacaklının tahliye olan ilk davasına, "itirazın kaldırılması" davasını ıslah yoluyla ekleyemeyeceği-
Borçlunun almakta olduğu bursun -dörtte birinden az olmamak üzere- haciz edilebileceği–
Tasarrufun iptali davası açan alacaklının kendisine tebliğ olunan dava dilekçesi ile taşınmazının haczedildiğini öğrenmiş olan borçlunun, 7 günlük süre içinde haczedilmezlik şikayetinde bulunması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.