Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmediğinden, borçlu vekili ise yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiğinden, mahkemece, uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kesin kanaat içermeyen ve dolayısıyla uyuşmazlığa çözüm getirecek nitelikte bulunmayan rapor hükme esas alınıp, yorumlanarak imzaya itirazın reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar, şayet güncel dosya borcu miktarı daha az ise dosya borcunun tamamı tutarında teminat alınması yeterli iken ihtiyati haciz konusu malların değeri tutarında teminatın karşılanması suretiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Daha önce dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla istem konusu yapılmasına yasal açıdan olanağın olmadığı- Davacı alacaklının tahliye olan ilk davasına, "itirazın kaldırılması" davasını ıslah yoluyla ekleyemeyeceği-
Borçlunun almakta olduğu bursun -dörtte birinden az olmamak üzere- haciz edilebileceği–
Tasarrufun iptali davası açan alacaklının kendisine tebliğ olunan dava dilekçesi ile taşınmazının haczedildiğini öğrenmiş olan borçlunun, 7 günlük süre içinde haczedilmezlik şikayetinde bulunması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.