İİK 40 maddesi gereğince Yargıtay bozma ilamından dolayı icra muamelelerinin duracağından bahisle icra müdürlüğünün ''Yargıtayın bozma kararı ile tüm işlemlerin durduğu'' gerekçesiyle alacaklının haciz talebinin reddine ilişkin kararının doğru olacağı-
İhtiyati haciz kararına itiraza ilişkin davada, borçlu vekilinin itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü takip konusu çekteki keşideci imzasının müvekkili şirket temsilcisine ait olmayıp sahte olduğu iddiasının İİK'nın 265. maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı gibi açılacak menfi tespit davasında ileri sürülecek sebeplerden olup ihtiyati haciz konusunda davanın açıldığı mahkemece de karar verilebileceğinden yerinde görülmeyen itirazın reddine ilişkin kararın onanması gerekeceği -
Davacı keşideci tarafından davalı lehtar aleyhine İİK.’ nun 72. maddesine dayanılarak çek nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemiyle açılan davada, çekin takibe konulmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu çek nedeniyle keşideci ve lehtar aleyhine icra takibine girişen yetkili hamil durumundaki dava dışı şirket tarafından tedbire itiraz edilmiştir. Tedbire itiraz eden menfi tespit davasının tarafı değildir. Davanın tarafı olmayan 3. kişileri etkileyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemez. Mahkemece bu yönler gözetilmeden itiraz eden vekilinin itirazının reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulmasına neden olacağı-
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 35. maddesi gereğince; kurumun taşınır ve taşınmazları, bankalardaki mevduatları dahil hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği-
Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı gibi, HMK.nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağının olmadığı-
Kiracılık ilişkisini ve kira borcunu kabul etmeyen borçlunun itirazı üzerine açılan davacı alacaklının İİK'nın 68. maddesi gereğince itirazın kaldırılması talebinin, taraflar arasında düzenlenmiş imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye dayanmadığından alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceği-
İİK.170/IV uyarınca “imza itirazının kabulüne” karar verilen durumlarda yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda “senetteki imzanın borçlunun elinin ürünü olup olmadığının kesin biçimde saptanamamış olması halinde” icra mahkemesince –kötü niyeti veya ağır kusuru saptanamayan- alacaklı aleyhine ayrıca tazminata ve para cezasına hükmedilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.