Takip konusu bonoların taksitle mal satımından dolayı taraflar arasında öde-me vasıtası olarak düzenlendiğinde taraflar arasında anlaşmazlık bulunmaması ve bu satış nedeniyle «muacceliyet sözleşmesi»nin yapıldığının, borçlunun vadesi gelmiş 2 bono bedelini süresinde ödememiş olduğunun ve ödenmeyen bono bedellerinin borç tutarının 1/10’unun üzerinde olduğunun saptanması halinde, alacaklının vadesi gelmemiş olan diğer bedelleri için de icra takibinde bulunabileceği—
Takibe dayanak yapılan ihtiyati haciz kararının yetki itirazı yapılan tarih itibariyle kaldırıldığı iddia ve ispat edilmediğine göre İİK. mad. 261. doğrultusunda alacaklının ihtiyati haciz kararını veren asliye ticaret mahkemesinin yargı çevresindeki icra dairesinde icra takibi başlatmasında yasaya aykırılık bulunmadığı-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği- Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 67/3. maddesi uyarınca, muris mirasçıları aleyhine tazminata hükmedilmemesi gerekirken, borçluların %40 tazminata mahkum edilmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Takibin iptali nedeniyle menfi tespit davası konusuz kalsa bile mahkemece dava tarihi itibariyle haklılık durumu üzerinde durularak vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin gerekeceği-
Örnek 10 ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine dair şikayet yerinde bir gerekçe ile reddedildiği göre, borçlunun imza itirazı da anılan yasa maddesi kapsamında imzaya ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadan reddedilmiş sayılacağı ve süresinde yapılmayan imza itirazı nedeniyle takibin geçici olarak durdurulmasının isabetsiz olduğu- Borçlunun imza itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi halinde borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Vasinin “borçlunun, senedin tanzim tarihinde vesayet altında olması gerektiği” yönündeki itirazın, raporu veren hastaneden “borçlunun senedin tanzim tarihinde fiili ehliyetinin olup olmadığı”nın incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Akbank Tekaüd Sandığından alınan emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasının şikayet konusu yapılabileceği- Her ne kadar borçlu dosya borcunun ödenerek sona erdiğini ileri sürmüş ise de, dosya kapsamından bu husus sabit olmadığı gibi şikayet konusu haciz de kaldırılmadığından, mahkemece öncelikle gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle borcun ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi, dosya infaz edilmiş ise konusu kalmayan şikayet hakkında bir karar verilmesi aksi halde şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacak olup rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklının kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edilebileceğinin gözetilmesi gerektiği-
Çekteki ibraz kaşesinin geçerli bir kaşe olmadığı dolayısıyla çekin şikayetçi borçlu tarafından alacaklıya ciro edildiği bu haliyle ciro zincirinin tam olup alacaklının yetkili hamil olduğu anlaşıldığından, borçlunun alacaklının takip hakkı bulunmadığı yönündeki şikayetinin reddi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.