Takibe konu işçi alacağının İİK.nun 206. maddesinin birinci sırasındaki alacaklardan olduğu ve dolayısıyla tedbir kararının istisnası kapsamında kaldığı-
İİK 278/1 ve II. fıkralarında mutat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacak­lardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamaların ve ivazsız tasarrufların batıl olduğu belirtildikten sonra bu müddetin haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemeyeceği öngörül­müş olduğu gözetilmeden ve davalılar arasında akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını 3. kişinin bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın da ispat edilemediği nazara alınıp davanın reddine karar veril­mesi gerektiği-
Masaya dahil rehinli malların durumunun İİK.' nun 185.maddesine göre belirlendiği-Masa mevcuduna dahil rehinli malın kıymetinin rehinle temin edilen alacağa kafi gelmeyeceğinin borsa rayiciyle tahakkuk edeceği ve alacaklı rehnin satılmasını istemezse, rehinli malın masadan muvakkaten cıkarılacağı-İflasın açılmasından önce borçluya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte bulunan alacaklı, dilerse, iflastan sonra da takibe iflas idaresine karşı devam edebileceği-Paraya çevirme işlemini gerçekleştiren icra dairesinin, aynı zamanda paraların paylaştırılması işlemini de gerçekleştirmek zorunda olduğu-
Depo kararında, takip konusu borç ve fer'ilerinin ne olduğunun açıkça gösterilmesinin ve 7 gün içinde depo edilmemesi halinde, iflasa karar verileceği meşruhatının yer almasının gerektiği-
İİK. mad. 165 uyarınca, iflas davalarında karar verildikten sonra davadan feragat edilmesi mümkün değil ise de, taraflarca iflas kararına esas borcun davalı tarafından karar tarihinden önce ödendiği beyan edildiğinden, bu beyanlar üzerinde durularak, ödemeye ilişkin belge ve delillerin değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK m. 193 uyarınca, "İflasın açılması, borçlu aleyhindeki haciz yolu ile yapılan takiplerle, teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durduracağı; iflas kararının kesinleşmesi ile takiplerin düşeceği- İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı yukarıda belirtilen takiplerden hiçbirinin yapılamayacağı-
İflas kararının kesinleşmiş olduğu tespit edilirse borca itiraz konusuz kalmış olacağı-
İflâstan önce tapu siciline şerh verilerek ayni hak kuvvetini kazanmış olan kişisel hakların iflâstan sonra para alacağına çevrilemeyeceği, bu hakların ayni haklar gibi iflâs masasına karşı aynen ileri sürülebileceği
Mal varlığının terki suretiyle konkordatoya niteliğine aykırı düşmedikçe adi konkordatonun hükümlerinin uygulanacağı- Kesin mühlet içerisinde karar verilemeyeceğinin anlaşılması hâlinde mahkemenin her hâlde İİK'nın 304/2. maddesi uyarınca mühlet hükümlerinin uzatılmasına dair karar vermesi gerektiği, aksi hâlde mühlet hükümlerinin kendiliğinden ortadan kalkacağı, İİK'nın 304/2. maddesi uyarınca mühletin uzatılmasına karar verilmemesi durumunda, mühlet hükümlerinin zımnen uzadığının kabul edilemeyeceği, mühletin dolması ile birlikte borçlunun, komiserin ve mahkemenin denetiminden çıkacağı, bu süreçte malvarlığında eksilme olup olmadığından, muvazaalı işlem yapıp yapmadığından kimsenin emin olamayacağı, komiserler tarafından sunulan nihai rapora ekli projenin uygulanabilir olup olmadığının tespitinin yapılamayacağı-
İflasa neden olan borç yönünden müflis şirketin olumsuz tespit davası açamayacağı–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.