5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde karara bağlanan davada hak düşürücü süreden reddedilmişse de, anılan yasa Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olduğundan ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceğinden, hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğunun kabul edilemeyeceği-
- 1. HD. 22.03.2012 T. 229/3200
- 1. HD. 12.03.2012 T. 11/2756
- 1. HD. 29.02.2012 T. 14331/2075
- 1. HD. 29.02.2012 T. 14332/2074
- 1. HD. 29.02.2012 T. 14329/2077
- 1. HD. 29.02.2012 T. 14337/2069
- 1. HD. 29.02.2012 T. 14316/2079
- 1. HD. 29.02.2012 T. 14338/2068
- 1. HD. 29.02.2012 T. 14335/2071
- 1. HD. 29.02.2012 T. 14334/2072
- 1. HD. 29.02.2012 T. 14333/2073
- 1. HD. 23.02.2012 T. 1797/1853
- 1. HD. 23.02.2012 T. 14302/1822
- 1. HD. 23.02.2012 T. 13627/1854
- 1. HD. 22.02.2012 T. 13545/1777
- 1. HD. 08.02.2012 T. 13150/1009
- 1. HD. 08.02.2012 T. 13144/1010
- 1. HD. 06.02.2012 T. 12940/836
- 1. HD. 30.01.2012 T. 12778/625
- 1. HD. 30.01.2012 T. 12758/622
Haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlunun haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak, bu hakkından vazgeçebileceği-
Şuf’a konusu paya ait nef’i ve hasar ne zaman davacıya geçer?-
“Taşınır satışının durdurulması”na ilişkin icra mahkemesinin kararına karşı, “yargılamanın yenilenmesi” yoluna başvurulamayacağı–
Mülkiyet hakkına veya tüketici haklarına dayanan davalarda kat malikleri kurulunun kat maliklerini temsil yetkisinin bulunmadığı-
Taşınmaz henüz kooperatif tüzel kişiliği adına kayıtlı iken taşınmazın tapu kaydına haciz konulmasından sonra, taşınmazda hak iktisap edenlerin, taşınmazı hacizli olarak iktisap edecekleri ve haczin doğuracağı sonuçlara katlanmak zorunda olacakları, kooperatif ortaklarının da, ferdi mülkiyete geçilmesi halinde, daha önce konulmuş olan hacizden sorumlu olacakları–
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve verilen paranın tahsili istemi-
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacının, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorunda olduğu, bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekeceği-
Dava dilekçesinde iddiaların ileri sürülüş biçimi itibariyle davacı, TMK. mad. 185/3 fıkrasında belirtilen "sadakat yükümlülüğüne" aykırı davranmaktan dolayı, kişilik haklarının saldırıya uğradığı iddiasıyla davalı eşinden manevi tazminat isteminde bulunmuş olduğundan, davanın yasal dayanağının, bu hâliyle dava aile hukukundan kaynaklandığı ve davaya bakmakla aile mahkemesinin görevli olduğu- "Davanın hukuki dayanağının Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümleri olduğu, boşanmaya sebep olan olay nedeniyle kişilik hakları zedelenen tarafın manevi tazminatı boşanma davasıyla birlikte isteyebileceği gibi, boşanmaya bağlı olmaksızın 'hakların yarışması' çerçevesinde genel hükümlere dayanarak da isteyebileceği, bir kişinin sorumluluğu birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa, hâkimin zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar vereceği, somut davada davacının manevi tazminat talebi boşanmadan bağımsız olarak haksız fiile ilişkin hükümlerden kaynaklandığından asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu, bu nedenle direnme kararının bozulması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.