Medeni Kanunun 706. Borçlar Kanununun 213 ve 238. maddeleri gereğince tapulu taşınmazların temlikinin genel kural gereği resmî şekil-de yapılması zorunlu ise de; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b. maddesinin bu kuralın istisnasını oluşturduğu (Kural olarak tapu dışı satımlar geçersiz (MK.705) ise de, ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde tapu dışı satıma geçerlilik tanınabileceği) -
E.tmanın önlenmesi ve yıkım isteği-
zilyedliğin korunmasına ilişkin -MK. 981- 984- 897’den kaynaklanan- davaların sulh hukuk mahkemelerinde (HUMK 8/II-3) görüleceği-
Taşınmazın harici satışına ilişkin sözleşmenin iptali doğrudan taşınmazın aynına yönelik bulunduğundan görevli mahkemenin taşınmazın dava tarihindeki değerine göre saptanacağı-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri-
Dava konusu taşınmazın tahsis hakkına dayanılarak davalıların murisi adına tescil edildiği, davacının haricen düzenlenen senetle tahsis hakkını devraldığı, tapulu yerin haricen satışının geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali, tescil talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- Sözleşmenin konusu, tapuda kayıtlı bir taşınmazın satışına ilişkin bulunduğundan, TMK. mad. 706 ve TBK. mad. 213 'e göre resmi şekilde düzenlenmemiş bu sözleşmeye dayanılarak mülkiyet aktarımı istenemeyeceği ancak davacının geçersiz olan bu sözleşmeyle davalıların malvarlığına geçirdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talep edebileceği-
Davacıların miras bırakanının kayıt malikinin ölümünden itibaren taşınmazda malik sıfatıyla zilyet olduğu bildirildiğine göre, satış senedinin olmamasının mülkiyeti kazan­mayı engellemeyeceği-
Tapulu taşınmazların harici satışı geçersiz olduğundan, davalının hakkında açılan davayı kabul etmesi halinde de mahkemece, bu satışa dayalı «tapu iptali ve tescil davasının kabulüne» karar verilemeyeceği -
Tapulu taşınmazların haricen -resmi şekle uygun olmayan- satışları geçerli değilse de, yargılama sırasında davalı (önceki) taşınmaz malikle-rinin satışın varlığını ikrar etmeleri halinde bu «kabül» doğrultusunda -satılan kısmın ifrazının imar hukuku bakımından sakıncalı olmaması koşuluyla- karar verilmesi gerekeceği -
Harici satış sözleşmesindeki satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerektiğinden, sözleşmedeki bedelin, uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları, YİBK kararlarının kapsamları ve TEFE-TÜFE endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlar, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanarak belirlenmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.