MK. 992 hükmünün taşınmazlar için bir “hak karinesi” getirmiş olduğu, bunun aksinin MK. 1025 uyarınca her zaman kanıtlanabileceği-
Davacının, haricen satın almaya ve MK.nun 650. maddesine dayanarak davalı payından 275/3675 kadarının adına tescilini istediği, harici satışın geçersizliğinin doğru olduğu, yalnız, davalı dışındakilerin kabul beyanlarına rağmen MK.nun 650. maddesine dayanarak davacıya pay tefrikinin; temyiz eden davalının muvafakatı olmaması ve karşı çıkması nedeniyle kabul edilemeyeceği ve MK.nun 650. maddesinin bu durumda uygulanamayacağı, ifraz imkânı sorulup, eğer ifraz mümkündür şeklinde cevap olursa o zaman MK.nun 650. maddesi ve ayrıca diğer davalıların kabul beyanları değerlendirilerek bir sonuca gitmenin mümkün olabileceği-
Davalının işlemi temsilci sıfatıyla gerçekleştirdiğini, dava dışı kişi ile davalı arasında ispatlanmış bir temsil ilişkisinin bulunduğunu da kabule olanak bulunmadığından, davalının geçersiz araç satımı nedeni ile aldığı bedeli iade etmekle yükümlü olduğu-
Davacı ile dava dışı yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine güvenerek dava konusu taşınmazı harici satış sözleşmesiyle satın alan davalının haksız şagil sayılamayacağı ve bu nedenle elatmanın önlenmesi talebi yönünden davanın reddi gerektiği- Haksız bir eylem olan elatmanın varlığı her türlü delil ile ispatlanabileceği, taşınmazlara haksız elatıldığını davacı tarafın duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatlaması gerektiği-
7. HD. 12.10.2021 T. E: 3485, K: 1797-
Tapusuz taşınmaz malın zilyedi tarafından tapu dışı satışı ve alıcıya teslimi, yasaya göre hükümsüz olduğundan satıcının bu taşınmaz malı geri almağa yetkisinin olduğu-
Tapulu taşınmazda yapılmakta olan apartmanın bir dairesinin değil daha önce yapılmış apartmanın çekişmeli dairesinin satıldığını dosya kapsamı ve toplanan delillerden anlaşıldığına, olayda 30.9.1988 gün 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama olanağı bulunmadığına ve tapulu taşınmazın harici satışı geçersiz olduğuna göre, davanın reddinin gerektiği-
Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında, davacının kadastral parselde mülkiyetten kaynaklanan hakkının olmadığı dosya içeriği ile sabit olup, sadece parsel üzerinde bulunan kendisine ait yapılardan doğan hakkı bulunup, davalıların-karşı davacıların- mülkiyetten kaynaklanan hakları gözetilerek davalı istemleri olan elatma, yıkım ve ecrimisil istekleri bakımından bir karar verilmesi gerekirken bu hususlarda istemin reddinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Davacı-karşı davalının temliken tescil ve terditli sebepsiz zenginleşme nedeniyle açtığı alacak davasına, davalı-karşı davacının meni müdahale ve ecrimisil talebinde bulunduğu; bozma kararı ardından, mahkemenin verdiği yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı kararının, yargıda açıklık ve netlik prensibinin ihlali niteliğinde olduğu-
Dava konusu senet hakkında çift taraflı talil olduğunda ispat külfetinin davacıda olacağı, ispat külfetinin davalıya yüklenmesinin isabetsiz olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.