Ana sözleşme değişikliğine ilişkin genel kurul kararının iptali istemi-
Pay sahiplerinin sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceği- "Sermaye borcu" ödemesi olarak nitelendirilen alacak kaleminden; davacıya ait ödenmemiş sermaye borcunun ve kredi kartı ödemesinin düşümü ile sonuca ulaşılması gerekirken; davacının menfi tespit, davalının ise takas mahsup talebi olmamasına rağmen, hatalı olarak davacı alacak kalemine eklenmesiyle yapılan hesaba dayalı hüküm kurulamayacağı-
11. HD. 09.10.2018 T. E: 2017/724, K: 6160-
Yeni pay senedi çıkarmak suretiyle esas sermayenin arttırılmasına ilişkin karar için bütün pay sahiplerinin onayının aranmayacağı, alınan böyle bir kararın sırf bazı pay sahiplerini zarara sokmak amacı güttüğü anlaşılmadıkça, «iyiniyet kuralları»na aykırılık nedeniyle iptal edilemeyeceği–
Genel kurul toplantısına katılan davacıların iptali talep edilen kararlarda usulüne uygun muhalefet şerhini tutanağa yazdırmadıkları gibi dilekçe ile muhalefetlerini bildirmedikleri de anlaşıldığından, kararların bazılarında oylamadan önce muhalefet dilekçesinin divana sunulduğu yazılmış ise de, bunun daha karar alınmadan önce karşı çıkma şeklinde olduğu, karara karşı peşin muhalefette bulunulduğu, bu şekildeki muhalefetin öneriye karşı çıkma mahiyetinde olup, kararın alınmasından sonra yapılmış bir karşı çıkmanın, muhalefetin bulunmadığı, bu durumda iptal davası açabilmek için kanunun aradığı “alınan kararlara muhalif kalma” koşulunun yerine getirilmediği-
11. HD. 14.10.2010 T. E: 2009/175, K: 10289-
İİK. 286. maddesinde belirtilen belgelerin bir kısmının ibraz edilmemesi halinde mahkemece bu belgelerin tamamlanması bakımından makul bir süre verilebilmesi mümkün görülse de, davacının hiçbir belgeyi ibraz etmeyip sadece dava dilekçesine adının eklenerek davacı olarak gösterilmesi karşısında artık İİK. 286. maddesindeki belgeleri sunması bakımından süre verilmesinin yerinde olmayacağı kanaatine varıldığından davacının konkordato başvurusunun reddi gerektiği -
Ana sözleşmede "şirket sermayesinin arttırılması" hususunda bütün ortakların ittifakla karar vermesi gerektiği yönünde düzenleme yer alırken, alınan diğer kararlarla ilgili ana sözleşmede ayrıca bir nisaba yer verilmemiş olduğu ve Türk Ticaret Kanunu’nun limited şirketlere ilişkin düzenlemelerinde ise kanunkoyucu, olağan kararlar için 620. maddede, önemli kararlar için 621. maddede farklı nisaplar öngörüldüğü gözetildiğinde, mahkemece, toplantıda alınan kararların niteliği ve aranması gerekli nisaplar itibariyle ayrı ayrı değerlendirme yapılarak kararların yokluğu yada iptali gerekip gerekmediği sonucuna varılması gerektiği, toplantıda alınan kararların tümüyle yokluğuna karar verilemeyeceği-
İİK. mad. 154 gereğince, iflas ve iflas davasındaki usul hükümlerine göre incelenmesi gereken iflasın ertelenmesi davalarında kesin yetkili mahkemenin, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu-
Şirkete ayni sermeye olarak konulmak istenilen işletme hakkı değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.