Genel kurul toplantısına katılan davacıların iptali talep edilen kararlarda usulüne uygun muhalefet şerhini tutanağa yazdırmadıkları gibi dilekçe ile muhalefetlerini bildirmedikleri de anlaşıldığından, kararların bazılarında oylamadan önce muhalefet dilekçesinin divana sunulduğu yazılmış ise de, bunun daha karar alınmadan önce karşı çıkma şeklinde olduğu, karara karşı peşin muhalefette bulunulduğu, bu şekildeki muhalefetin öneriye karşı çıkma mahiyetinde olup, kararın alınmasından sonra yapılmış bir karşı çıkmanın, muhalefetin bulunmadığı, bu durumda iptal davası açabilmek için kanunun aradığı “alınan kararlara muhalif kalma” koşulunun yerine getirilmediği-
11. HD. 14.10.2010 T. E: 2009/175, K: 10289-
İİK. 286. maddesinde belirtilen belgelerin bir kısmının ibraz edilmemesi halinde mahkemece bu belgelerin tamamlanması bakımından makul bir süre verilebilmesi mümkün görülse de, davacının hiçbir belgeyi ibraz etmeyip sadece dava dilekçesine adının eklenerek davacı olarak gösterilmesi karşısında artık İİK. 286. maddesindeki belgeleri sunması bakımından süre verilmesinin yerinde olmayacağı kanaatine varıldığından davacının konkordato başvurusunun reddi gerektiği -
Ana sözleşmede "şirket sermayesinin arttırılması" hususunda bütün ortakların ittifakla karar vermesi gerektiği yönünde düzenleme yer alırken, alınan diğer kararlarla ilgili ana sözleşmede ayrıca bir nisaba yer verilmemiş olduğu ve Türk Ticaret Kanunu’nun limited şirketlere ilişkin düzenlemelerinde ise kanunkoyucu, olağan kararlar için 620. maddede, önemli kararlar için 621. maddede farklı nisaplar öngörüldüğü gözetildiğinde, mahkemece, toplantıda alınan kararların niteliği ve aranması gerekli nisaplar itibariyle ayrı ayrı değerlendirme yapılarak kararların yokluğu yada iptali gerekip gerekmediği sonucuna varılması gerektiği, toplantıda alınan kararların tümüyle yokluğuna karar verilemeyeceği-
İİK. mad. 154 gereğince, iflas ve iflas davasındaki usul hükümlerine göre incelenmesi gereken iflasın ertelenmesi davalarında kesin yetkili mahkemenin, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu-
Şirkete ayni sermeye olarak konulmak istenilen işletme hakkı değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi istemi-
Davacı tarafça asıl davada, ortak olmasına rağmen hiçbir toplantıya çağrılmadığı, şirket aktiflerinden herhangi bir ödeme yapılmadığı, adına sahte imzalar atılarak genel kurul toplantıları yapıldığı, 1998 yılında yapılan toplantıda sermaye arttırımı yapılarak hissesinin düşürüldüğü iddiasına dayalı olarak 1998 yılından itibaren yapılan tüm genel kurul kararlarının iptali ve temettü alacağının faiziyle tahsili istemleriyle açılan işbu davada; dava dışı Reşit Tz vekilinin … sayılı soruşturma dosyasına ibraz ettiği 2016 tarihli dilekçede davacının 2011 genel kurul toplantısında şirket ortaklığından ayrıldığına ilişkin beyanına rağmen 2014 tarihli genel kurul toplantısı hazirun cetvelinde asaleten toplantıya katıldığının belirtildiğinin de anlaşılması karşısında, tüm bu hususlar üzerinde inceleme ve araştırma yapılarak, davacıya birleşme kararından sonra davalı S.Otel A.Ş. nezdinde pay verilip verilmediği, anılan şirkette ortak olup olmadığı da tespit edilerek ve ayrıca, davacının işbu dava konusu talebi hakkında TMK’nın 2. maddesi kapsamında da değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Mahkemenin yeni bir delile dayanarak ve gerekçesini değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceği- Bozma kararından sonra yapılan yargılamada, bozma ilamına uyulmakla birlikte, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış ve yine bozma öncesi gibi iflasın ertelenmesine ilişkin kararda bu bilirkişi raporu değerlendirilerek, gerekçe yapılmış olduğundan,  yeni delile dayalı, yeni hükme yönelik itirazların özel dairece incelenmesi gerektiği-
11. HD. 20.01.2020 T. E: 2019/2366, K: 557-
Dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; borca batık olan davacı şirketin sermaye arttırımı yapmadığı, yapılan sermaye arttırımının kayyım denetiminde olmayan bir hesaba yatırıldığı ve onaysız çekildiği, satış faaliyetinin bulunmadığı ve kara geçmediği, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı gerekçesiyle, iflas erteleme talebinin reddi ile, davacı şirketin iflasına dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.