Dava kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davası 26.2.2013 tarihinde açılmış olup dava tarihinde yürürlükte olan H.M.K. 4/1-a maddesi gereğince değerine bakılmaksızın görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyelerinin yararlanacağı, Toplu İş Sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanların yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanların ise üyeliklerini taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanacağı, kısaca bir işçinin işyerinde uygulamaya konulan Toplu İş Sözleşmesinden yararlanabilmesi için kural olarak, o sözleşmenin yürürlük, başlangıç ve imza tarihlerinde çalışmakta olmasının gerekeceği-
Alınan faturaya süresi içinde -TTK. mad. 23 (şimdi; Yeni TTK. mad. 21) gereğince- itiraz etmeyen tarafın, fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağı–
Davanın, kiralayan tarafından kiracı aleyhine açılan menfi tespit istemine ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Tacir olan taraflar arasında sözleşme bulunmadığından davacının davalıdan kur farkı talep edemeyeceği belirtilmişse de, taraflar arasındaki ilişkinin yabancı para ile gerçekleştirildiği fatura ve taraf defterlerinin içeriğinden anlaşıldığından, yazılı sözleşme yapılması geçerlilik koşulu olmadığından, davanın reddinin isabetsiz olduğu- Bir tacirin kendi defterleri aleyhine delil teşkil edeceğinden, davalı defterlerindeki kur farkına ilişkin alacak kaydı bulunduğu ve çekle yapılan ödemeler de gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Temerrüt nedeni ile tahliye ve alacak istemine ilişkin davanın sulh hukuk mahkemesinde;  ecr-i misil alacağına yönelik davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği- Görevin yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği-
Ödünç sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıkta, mahkemece, "davacının borç para verdiğinin ispat edilemediği" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; davalının soruşturma ve kovuşturma sırasındaki beyanlarında "miktarı tartışma konusu olmayan parayı borsada işlem yapmak üzere aldığını, bir kısım parayı iade ettiğini, bir kısım para yönünden zarar edilerek iade edilemediği" savunması karşısında, taraflar arasında bir kar zarar ortaklığı olup olmadığı hususunun tartışılması gerektiği- 
696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı- İki ayrı iş sözleşmesinin asılları davalı kurumdan getirtilerek, iki sözleşme yapılmasının nedeni ve bu farklı iki sözleşmeyle ilgili diyecekleri taraflardan sorulmak suretiyle yapılacak araştırmanın sonucuna ve dosya kapsamına göre yeniden karar vermek gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.