TMK'nun 236/1. fıkrasında her eşin diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olacağı ve alacakların takas edileceği düzenlenmiş olup; ancak, takas yapılabilmesi için davalının bunu ileri sürmesi ve davacı adına bulunan mal ve eşyaların takasa tabi tutulması konusunda isteğinin bulunması gerekeceği-
Ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edileceği ve davacının, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alın­dığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altında olacağı-
Avukatlık Yasası ve gerekse de yasaya dayalı olarak hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde yer alan düzenlemelerin; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun, davanın taraflarına ve hükmün kimlere yönelik olarak kurulacağına ilişkin hükümlerini kaldırıcı veya değiştirici nitelikte olmadığı, aksine, hükmün ve ayrıntısı niteliğindeki yargılama giderlerinin -ve bu bağlamda vekalet ücretinin- davanın tarafları hakkında kurulması gerekeceği, Avukatlık Yasası’ndaki, “vekalet ücreti avukata aittir” biçimindeki düzenlemenin hükmü kuran mahkemeye değil, vekil ile vekil edene yönelik bir kural olduğu, bu yorum ve varılan sonucun aynı maddedeki “bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez” biçimindeki düzenleme ile de doğrulandığı,bu nedenlerle, taraf sıfatı bulunmayan vekil yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Somut olayda temlik 05.04.2012 tarihinde noterde yapılmış, takas def'i ise 09.04.2012 tarihli olup icra kefili konumunda olanlar, ilamdan kaynaklı alacakları nedeniyle takas-mahsup def'ini dosya alacağını temlik alana karşı da ileri sürebileceği, bu durumda takas def'inin incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken alacağın 05.04.2012 tarihinde temlik edildiğinden bahisle istemin reddinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı ilâmın içeriğine aykırı talep ve işlemlere yönelik şikâyetlerin (ilama aykırılık iddialarının) süreye bağlı olmadığı–
Aidat alacağının ve işlemiş faizinin tahsili istenen davada, davacı kooperatif talebinde alacağını herhangi bir mahsup işlemi yapmaksızın dava konusu yapmışsa da, mahsup işleminin bu miktar üzerinden gerçekleştirilerek bakiye aidat alacağının ve işlemiş faizinin hüküm altına alınması gerektiği-
Takas talebinin alacaklıya ulaştığı anda geriye yönelik olarak hukuki sonuç meydana getireceğinin kabulü gerekeceği- İlama dayalı takas itirazının icra mahkemesinde her zaman ileri sürülebileceği-
Alacaklının, depozito olarak aldığı 500 USD nun takip alacağından mahsubunu kabul ederek itirazın kaldırılması talebi için; İcra Tetkik Merciince 500 USD.nın takip tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığı hesaplanarak kira parası borcundan düşülerek sonuca gidilmesinin gerekeceği-
Davacının daha önceki atamalarını davalıların gerçekleştirmedikleri; ayrıca, idari yargının iptal kararından sonra göreve başlatıldığının anlaşılmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekeceği-
Takas ve mahsup iddiası kural olarak; takasa konu alacağın İİK mad. 68'deki belgelere dayalı olması veya bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması ya da alacağın ilama bağlanması hallerinde dikkate alınacağı ve takas talebini icra mahkemesine beyan edebileceği gibi, bu başvurusunu icra dairesine de sunabileceğinden, borçlunun takas talebi yönünden işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.