Davaya konu poliçe kapsamında ödemelerin düzenlendiği maddede, sigortacının ödemekle yükümlü olacağı hasar tutarının alacaklısının sigortalı sıfatıyla kiralayana ait olduğu, kiracının hiçbir nam altında sigortacıdan talep hakkının bulunmadığı belirtildiğinden ve sigorta ettiren davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Gerekçe olarak sadece dava ihbar olunan kişinin duruşmadaki beyanı ve dosya kapsamına göre denilmek suretiyle soyut ifadelerle azlin haksız olduğu kabul edilmişse de, davalı tarafından ileri sürülen azil nedenleri incelenip değerlendirilmediği gibi, mali müşavir olan bilirkişi tarafından da bu konuda herhangi bir inceleme yapılmadığı,ki maddi vakıalar hariç olmak üzere davacı avukatın görevini özenle ve sadakatle yerine getirip getirmediği konusunda tanık dinlenemeyeceği, mahkemenin, beyanını hükme esas aldığı ihbar olunanın davalı ile arasında husumet bulunduğu da anlaşıldığından eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Çeke dayalı icra takibinin kesinleşmesinden önce icra takip dosyasında yapılan takip işlemleri arasında TTK.’nun 726/1. maddesinde öngörülen 6 aylık sürenin geçmesi halinde, zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davacı vekili tarafından ek davadan önce her iki davalıya tebliğ edilen ihtarname ile ek davaya konu alacaklar ile ihbar tazminatı isteklerinde bulunulduğu, sonradan açılan ek dava ile bu temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin talep edildiği, mahkemece buna rağmen temerrüt tarihi yerine daha sonraki ek dava tarihinden itibaren faize karar verilmesinin hatalı olacağı-
Babalık davasının Cumhuriyet savcısına ve Hazine'ye ihbarı zorunlu bulunduğu halde hazineye ve Cumhuriyet savcısına dava ihbar olunmadan, davacı vekilinden babalık davasını açabilmesi için özel yetki içeren vekaletname alınmadan yargılamaya devamla işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Hatalı olduğu ileri sürülen yargısal işlemde, özel amaç ile kasıtlı davranıldığı yönünde bir delilin bulunmadığı, HMK'nun 46.maddesinde sayılan hukuki sorumluluk nedenlerinden hiçbirisinin bu davada mevcut olmadığı, hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerektiğinden, bu konuda para cezasında yeniden değerleme oranında yapılması gereken artırım miktarı ile dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde tutularak asgari hadden para cezasına hükmolunduğu-
Trafik kazası nedeniyle davacı aracında oluşan değer kaybı bedeli ile tamir süresince aracın kullanılamamasından doğan kazanç kaybının tahsili istemi-
Asli müdahil sıfatını almış olan ihbar olunanın kararı temyiz edebileceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.