Çeke dayalı icra takibinin kesinleşmesinden önce icra takip dosyasında yapılan takip işlemleri arasında TTK.’nun 726/1. maddesinde öngörülen 6 aylık sürenin geçmesi halinde, zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davacı vekili tarafından ek davadan önce her iki davalıya tebliğ edilen ihtarname ile ek davaya konu alacaklar ile ihbar tazminatı isteklerinde bulunulduğu, sonradan açılan ek dava ile bu temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin talep edildiği, mahkemece buna rağmen temerrüt tarihi yerine daha sonraki ek dava tarihinden itibaren faize karar verilmesinin hatalı olacağı-
Babalık davasının Cumhuriyet savcısına ve Hazine'ye ihbarı zorunlu bulunduğu halde hazineye ve Cumhuriyet savcısına dava ihbar olunmadan, davacı vekilinden babalık davasını açabilmesi için özel yetki içeren vekaletname alınmadan yargılamaya devamla işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Hatalı olduğu ileri sürülen yargısal işlemde, özel amaç ile kasıtlı davranıldığı yönünde bir delilin bulunmadığı, HMK'nun 46.maddesinde sayılan hukuki sorumluluk nedenlerinden hiçbirisinin bu davada mevcut olmadığı, hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerektiğinden, bu konuda para cezasında yeniden değerleme oranında yapılması gereken artırım miktarı ile dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde tutularak asgari hadden para cezasına hükmolunduğu-
Trafik kazası nedeniyle davacı aracında oluşan değer kaybı bedeli ile tamir süresince aracın kullanılamamasından doğan kazanç kaybının tahsili istemi-
Asli müdahil sıfatını almış olan ihbar olunanın kararı temyiz edebileceği–
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekleri-
Taraflardan birinin vesayet altına alınması ya da kendisine danışman atanması durumunda mahkemece duruşmanın erteleneceği; taşınmazın davacının babası adına kayıtlı iken vekili tarafından davalıya satış suretiyle devredildiği, daha sonra Sulh Hukuk Mahkemesince davacının babasının vesayet altına alı­narak vasi atandığı davada, mahkemece vasiye davanın ihbarı ile husumete izin kararı alınarak vasi huzuru ile davanın yürütülmesi gerekeceği-
Dava, TTK.’ nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. İcra takip dosyasında, en son 15.04.2005 tarihinde davalı(borçlu) şirketin takibe itirazı nedeniyle, bu borçlu hakkında takibin durdurulmasına karar verilmiş olup; yapılan bu işlemden sonra 04.02.2008 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmamıştır. Davalı şirket temsilcisinin süresinde verdiği cevap dilekçesinde, zamanaşımı def’inde bulunmuş; mahkemece ara kararı ile zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Oysa icra takip dosyasında 15.04.2005 tarihinden 04.02.2008 dava tarihine kadar zamanaşımını kesen hiçbir işlem yapılmadığından 2918 sayılı KTK.’ nun 109/1. maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu durumda mahkemece, davalı şirket vekilinin zamanaşımı definin kabulü ile davanın zamanaşımından reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hükmün bozulmasına neden olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.