Davaya konu iş makinesinin mülkiyeti 10.12.2014 tarihinde yapılan Noter Satış Sözleşmesi ile davacı üçüncü kişiye geçmiş olup, Ticaret ve Sanayi Odasına da üçüncü kişi adına tescili yapılmış, dava konusu haczin ise, 20.1.2015 tarihinde gerçekleştirildiği, buna göre, İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi üçüncü kişi yararına olup, bu yasal karinenin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
İİK'nun 140/2. maddesi yollamasıyla, İİK'nun 206/c. maddesinin hacizde kıyasen uygulanmasından kaynaklanan rüçhan hakkı, haciz uygulamasından önceki 1 yıllık nafaka alacağını kapsadığı, bu miktardaki nafaka alacağının tespit edilerek rüçhanlı olarak 1. sırada ödenmesi gerekirken alacağın tamamının rüçhanlı alacak olarak nazara alınmasının doğru görülmediği-
3. HD. 29.03.2017 T. E: 1656, K: 4219-
"İflâsın ertelenmesi" talebinin, "borca batıklık bildirimi" niteliğinde olduğu–
Davaya konu satışın, alacaklı bankaca hesabın katından önceki aya rastlaması durumunda, borçluların mevcutlarını azaltmaya yönelik tasarrufta bulunduklarını kabul etmeleri gerekeceğinden, alıcı davalı şirket ortaklarının, borçlularla olan yakınlıkları dolayısıyla bu durumu bildiklerinin varsayılması gerekeceği-
Kıdem, ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapılan bağımsız bölümün gerçek değerinin çok altında satışının yapılmış olması ve davalıların anne-oğul derecesindeki yakın akrabalık ilişkisi nedeniyle satış işleminin muvazaalı olduğu-
Davalının usulüne uygun olarak tanık deliline dayandığı, süresinde ibraz ettiği delil listesinde tanık olarak bildirilen ismin dinlenilmesinden açıkça vazgeçilmediği halde, mahkemece gerekçesiz olarak anılan tanık dinlenmeden, hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde sonuca gidilemeyeceği-
Tapu sicillerinin tutulmasının kamu düzeni ile ilgili olup, hakimin doğru sicil oluşturmakla yükümlü olduğu- Doğru sicil oluşturulabilmesi için yenilenen parsel numaraları üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken sayfası kapatılan eski kadastral parsel numaraları üzerinden karar verilmesinin doğru olmadığı-
TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmedikleri takdirde TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu- Dava dilekçesinde "her türlü yasal kanıt" demekle aynı zamanda yemin deliline de dayandığının kabulü gerektiği- Edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli iken banka kredisi kullanılmak suretiyle satın alınan ve bu kredi için yapılan ödemelere ilişkin davacının katılma alacağı bulunduğunun kabulü gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.